"اكتفيت من" - Traduction Arabe en Turc

    • bıktım
        
    • Yeterince
        
    • gına
        
    • bitti
        
    • Yeteri kadar
        
    • yeter
        
    • yetti
        
    • usandım
        
    • bıkmıştım
        
    Tamam, beni itip kakmandan bıktım. Bunun ne olduğunu sanıyorsun? Open Subtitles حسنٌ، لقد اكتفيت من تسلّطكَ، ماذا تظنّ ما نحنُ فيه؟
    Oğlumu koruyacağım, ama sadece gösteriş olsun diye hayatımdan vazgeçmekten bıktım. Open Subtitles وسوف أقوم بحماية إبني لكن اكتفيت من التخلي عن حياتي للمظاهر
    Hayır, bıktım bu keşmekeşten. yeter artık. Open Subtitles لا، لا لقد اكتفيت من سباق الجرذان هذا لقد اكتفيت.
    Çok pis odalardaki adamların sarf ettiği pis kokulara Yeterince katlandım. Open Subtitles اكتفيت من التنقل بين غرفٍ قذرة تفوح برائحة إفرازات الرجال القذرة
    Çünkü bu insanların arabalarıyla, tatilleriyle, aileleriyle övünmelerinden bana gına geldi. Open Subtitles لأنني قد اكتفيت من هؤلاء الأشخاص الذين يشعرون بالاعتداد بأنفسهم وبسياراتهم الرياضية وعطلاتهم وعائلاتهم
    Şehir yaşamım bitti. Buraya taşınıp kendi garajımı açacağım. Open Subtitles تبدون و كأن لديكم شيئاً لتقولوه لقد اكتفيت من المدينة يا أبي
    Sen söyle. Ben bugün Yeteri kadar kalp kırdım. Open Subtitles أخبريها أنتِ، فلقد اكتفيت من تحطيم القلوب لليوم
    Bütün bunlardan bıktım! Bu yüzden hasta bile oldum! Open Subtitles لقد اكتفيت من هذا, إنني حتى قد مرضت بسببه
    Yok Gus şöyle, yok Gus böyle, bundan bıktım. Open Subtitles أعني، غاس هذا و غاس ذاك و أنا قد اكتفيت من ذلك
    Bak, bunu daha fazla yapamam. bıktım artık. Open Subtitles اسمع لا يمكنني القيام بذلك أكثر لقد اكتفيت من الأمر
    Söylentilerden bıktım. Sadece gözümle gördüğüme inanacağım. Open Subtitles لقد اكتفيت من الاشاعات , من الأن سأبدأ بتصديق ماأراه بنفسي
    Bütün bu kurallardan bıktım. Hepinizin işini bitirmeye geliyorum. Open Subtitles لقد اكتفيت من السلسلة البشرية ولكن صدقيني , سأقصد السمكة الكبيرة
    Artık yem olmaktan bıktım. Bir dahaki sefere oltada ikinizden biri kıvranacak. Open Subtitles لقد اكتفيت من كوني الطعم , المرة القادمة واحداً منكما يمكنه أن يهتز علي الخطاف
    Rekabet gücü yüksek ülkeler hakkında Yeterince şey duydum. TED لقد اكتفيت من السماع عن الدول المتنافسة.
    Müreffeh, zengin, hızla gelişen ülkeler hakkında Yeterince şey duydum. TED اكتفيت من السماع عن الدول الناجحة والغنية وسريعة النمو.
    Seni uyarıyorum. Bu sürekli tartışmalardan bana gına geldi, yetti artık. Open Subtitles أحذرك لقد اكتفيت من هذه المشاحنات المستمرة
    Yaratıklardan, cehennem köpeklerinden hayalet hastalığından ve kıyamet laflarından gına geldi. Open Subtitles لقد اكتفيت من مطاردة الوحوش و .. و و كلاب الجحيم و داء الشبح و نهاية العالم المشؤومة
    Neyse. Normal adamlarla işim bitti. Open Subtitles على أية حال أنا اكتفيت من الرجال المستقيمين
    - Söylemeye çalistigim sey su; Yeteri kadar el becerisi edindim burada. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنني أظنني اكتفيت من الفنون و الحرف
    Yere yat! Çök! - bıktım usandım sizlerden! Open Subtitles هيّا، أنزل، لقد اكتفيت من ألاعيبك السخيفة
    Çizgiyi aştı ve ben de bıkmıştım odasına girdim ve onu parçaladım. Open Subtitles و تجاوز الخط ، و انا اكتفيت من الأمر دخلت في الأمر و مزقته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus