"اكثر مع" - Traduction Arabe en Turc

    • daha çok
        
    - Eğer buraya geldiysek bu tesisle ilgili daha çok sorun yaşayacaksınız. Open Subtitles اعني بما اننا هنا, ربما انتِ لديك مشاكل اكثر مع هذا المكان
    Benim görüşüme göre yüksek hidromorfon seviyeleri acıyı gidermek amaçlı kullanımdan ziyade eğlence amaçlı kullanımla daha çok uyusuyor. Open Subtitles أن المستويات المرتفعة للهايدرومورفون تتوافق بشكل اكثر مع الإستخدام بغرض المتعة أكثر منه للتخلص من الألم
    Kurbanlarıyla öldükten sonra daha çok zaman geçirmeye başladı. Open Subtitles والآن هو يمضي وقتا اكثر مع الجثث بعد الموت
    Mill Creek Katili hakkında daha çok şey biliyoruz çünkü o kurbanlarıyla öldürmeden önce ve sonra çok fazla zaman geçiriyor. Open Subtitles فذلك سيجعل الامساك به اصعب لدينا معلومات اكثر عن قاتل جدول كريك لانه يمضي وقتا اكثر مع ضحاياه قبل قتلهم
    - Karavanı, birlikte daha çok... - ...vakit geçirelim diye aldım. Open Subtitles لقد اشتريت العربة لنا حتى نتمكن من قضاء وقت اكثر مع بعضنا
    Hayır! "Kendi iş saatini kıs, oğlunla daha çok zaman geçir" diyor. Open Subtitles لا .. انه يقول ابتعد عن ساعات العمل واقضي وقت اكثر مع ابنك
    Beni düşündüğün için teşekkür ederim ama babalık vazifesi için ailemle daha çok zaman geçirmek istiyorum. Open Subtitles أقدر أنك تفكر بي ولكني على وشك الذهاب في أجازه إبوة كي أقضي وقت اكثر مع عائلتي
    Ailemle daha çok vakit geçireyim diye hastalarıma burada bakmayı düşünüyorum. Open Subtitles اخطط أن ارى مرضاي هنا حتى يمكنني قضاء وقت اكثر مع عائلتي
    Zamana daha çok ayak uydurdukça daha da çok içtik. Open Subtitles كلما انسجمنا اكثر مع الاجواء كلما شرِبنا اكثر
    - Dokuz. Evet, annen haklı. Okuldaki arkadaşlarınla daha çok vakit geçirmelisin. Open Subtitles اجل , امّك على حق يجب عليك ان تخصص وقتاً اكثر مع اصدقائك في المدرسة
    Balla daha çok alabilirsin. Balla. Open Subtitles حسنا ، يمكنك الحصول اكثر مع العسل.
    Çocuklarla daha çok zaman geçireceğim. Open Subtitles سوف اقضي وقتاً اكثر مع هولاء الصغار
    Mahkemelerde bilime daha çok yer verilmesi adına, zaruret haline, gerek politika gerekse protokollerle hepimiz daha alışkın olmalıyız. Buna yönelik büyük bir adım için gereklilikler fazla; hukuk fakültelerinin affına sığınarak, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik hukuka başlayan biri için çok önemli, çünkü onlar hakim olacaklar. TED اقتراح واحد هو أن كل واحد منا يصبح أكثر تفهما للضرورة، من خلال السياسة، من خلال إجراءات، لإدخال العلم لقاعه المحكمه واعتقد ان خطوه كبيره نحو ذلك ستكون متطلبات اكثر مع كل الاحترام لمدارس القانون العلوم، التكنولوجيا، الهندسه، الرياضيات لاي شخص سيدرس القانون لانهم سيصبحون القضاه
    Defibrilatör pedlerini göğsüne yerleştirdiğimde, az sonra olacaklara hazırlanırken, gözlerimin içine baktı ve: " Keşke bencillik yapmak yerine çocuklarım ve torunlarım ile daha çok vakit geçirseydim" dedi. TED و بينما اضع جهاز الصدمة الكهربائية علي صدره و استعد لما سيحدث نظر في عيني و قال "اتمني لو انني امضيت وقت اكثر مع اولادي و احفادي" بدلاً من ان اكون اناني في وقتي
    Babasıyla sandığından daha çok ortak noktanız... ..olabilir Danny. Open Subtitles حسنا , يجب ان يكون هنالك اشياء مشتركة اكثر مع اخاك (بن)
    ve ben daha çok Travis gibilere razıydım. Open Subtitles وانا حصلت علي استقرار اكثر مع (ترافس)ـ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus