Ailesi onu asla çıkarmadığını doğruladı. | Open Subtitles | دة? حسنا, ابويها اكدوا انها لم تخلعها ابدا. |
Interpol, Moskova'da olmadığını doğruladı. | Open Subtitles | الإنتربول اكدوا للتو" أنه لم يعد فى "موسكو |
Adli tabip, 'Botulanium' zehirlenmesini doğruladı. | Open Subtitles | المحققون اكدوا انه سم "البتلونيوم". |
Sayın Başkan Yardımcısı, generallerim, bu bileşenin savunma yeteneklerimizi tehlikeye atacak olan bilgi içerdiğini doğruladılar. | Open Subtitles | سيدي نائب الرئيس .. الجنرالات لدىّ اكدوا أن هذه القطعة تحوي معلومات ستكشف قدراتنا الدفاعية |
FBI yetkilileri, firarilerden Arelio Linares'in ölü olarak ele geçirildiğini doğruladılar. | Open Subtitles | مسؤولي التحقيقات الفيدرالية اكدوا ان احد الهاربين " اوريلوا لينارس " 1 - قد قتل .. شينو , سيحاول الاتصال بي |
Teknisyenler kanın, insan kanı olmadığını onayladılar. - Hayvan kanı. | Open Subtitles | التقنين اكدوا ان الدم ليس بشرى |
Ama kendi casuslarım ona olanları doğruladı. | Open Subtitles | لكن جواسيسي , اكدوا ماحدث لها |
Adresi doğruladılar mı? | Open Subtitles | هل اكدوا العنوان؟ |
Nakliye şirketini aradım. Yük listesinin doğruluğunu onayladılar. - Tamam. | Open Subtitles | لقد انهيتُ الإتصالَ للتو معَ شركة الشحن ، لقد اكدوا أن البيان كانَ دقيقاً - حسناً - |