"الآبار" - Traduction Arabe en Turc

    • kuyu
        
    • kuyular
        
    • Kuyuları
        
    • kaynaklar
        
    • Galler
        
    • kuyuların
        
    • Kuyudan
        
    Babası kuyu kazardı. Bir zamanlar Homer adında bir kedisi vardı. Open Subtitles والدها كان يحفر الآبار وهي ذات مرة أمتلكت قطة أسمها هومر
    Son zamanlarda daha sık olmaya başladı, ister evsizler için para toplamak olsun, veya Afrika'da kuyu açmak veya sorunlu bir aile için. TED وقد حدث في الآونة الأخيرة الكثير والكثير، سواء كان جمع الأموال للمشردين أو لحفر الآبار في أفريقيا أو لأسرة في أزمة.
    Bu kuyular bir araya toplanıp, tek olurlarsa ne yazık ki tahliyenin bir faydası olmayacaktır. Open Subtitles أخشى أنه إذا تجمعت هذه الآبار معا ،لتشكل توحد اذا الإخلاء لن يساعد
    Kırmızı, tamamlanmış kuyular, yeşil, potansiyel alanlar, sarı, onaylanmış alanlar, maviler de arıtma merkezleri. Open Subtitles الحمراء هي الآبار المكتملة الخضراء مواقع محتملة الصفراء مواقع مؤكدة
    Taramalarım gösteriyor ki, bu yerçekimi Kuyuları tüm Eureka'da şekillenmeye başlıyor. Open Subtitles ومسحي يشير ان تلك الآبار بدأت بالتشكل في جميع أنحاء يوريكا
    Kirlenen kaynaklar yöre halkının çoğunu uzaklaştırmış. Open Subtitles لكن تدفق ، الآبار القذرة أدى إلى رحيل تقريباً جميع السكان المحليين
    Tüm Güney Galler'den hasta alıyorlar. Open Subtitles تأخذ المرضى من الآبار الجنوبية
    Ne kuyu suyu içiyor, ne de her gün balık yiyor. Ağır metallerle ilişkisi yok. Open Subtitles ولا يشرب مياه الآبار أو يأكل الأسماك يومياً أو يفعل ما يعرضه للتسمم بالمعادن
    Bu kuyuda mahzur kalmış bir bebeği canlandırdığım ilk işimden beri hayatımı adadığım bir şey, kuyu bekçileri için bir reklamdı. Open Subtitles التي كرّست لها حياتي منذ أوّل دور لي كطفلة عالقة في بئر في إشهار لحواجز الآبار
    Bu kadar az denetçi ve bu kadar çok kuyu olunca, her platformu programa uygun olarak, gereğince teftiş edebilmek mümkün müdür? Open Subtitles هل من المحتمل مع عدد قليل من المفتشين والكثير من الآبار أن يتم تفتيش كل منصة بشكل لائق؟
    Güney Sudan projesi için su filtreleri ve kuyu kazma aletleri sipariş etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أضع طلباً لمُصفيات الماء ومعدات حفر الآبار لمشروع جنوب السودان.
    Birkaç tane kuyu gamması mı ne almak için Dubai'de bulunan İran'ın en iyi nükleer bilim adamlarından biriydi. Open Subtitles لقد كان أحد الباحثين النويين في إيران كان في دبي للإشراف عل شراء العديد من الآبار جاما أو شيء من هذا القبيل.
    kuyular her ne kadar öncelikli olsa da yine de birkaç gün alıyor bu iş. Open Subtitles حتى لو كانت الآبار هي أولويّة، سيستغرق الأمر يومين على الأقل
    Yeni kuyular için Kaçak Önleyici Ekipmanları onlar sağlamak istiyor. Open Subtitles لتوفير معدات وقاية من أجل الآبار الجديدة
    Bu kuyular vadinin dört bir yanındaki barakalarda bulunur. Open Subtitles تلك الآبار موجودة في أكواخ في جميع أرجاء هذا الوادي.
    Ama kuyular ve dereler, donmuş olacak. Open Subtitles ... ولكن الآبار والينابيع تجمدوا نهائياً
    Ama benim asıl anlayamadığım... şu diğer petrol Kuyuları. Open Subtitles ولكن ما لا اجده منطقياً هو هذه الآبار الأخرى
    Askerler su Kuyuları açtıkça veya kabile ileri gelenleriyle çay içtikçe Afganların kalplerini ve gönüllerini fethettiğimiz söylendi. Open Subtitles قيل لنا أن معركة كسب القلوب جاري الفوز بها حيث يحفر الجنود الآبار أو يحتسون الشاي مع كبار القبائل.
    Kuyuları ve tarlaları zehirleyecek insanlar asla dönemesin diye. Open Subtitles خططَ لتسميم الآبار والحقول حتى لا يعود الناس أبدًا
    Öğrendik ki yıllar önce, kadınlarla erkekler kavgalıyken bütün kaynaklar kurumuştu. Open Subtitles ولقد تعلمنا أنه منذ سنوات عديدة ... عندما كان الرجال والنساء يتشاجرون جفّت كل الآبار
    Peki ya Güney Galler? Open Subtitles ماذا عن " الآبار الشمالية " ؟
    Bu kuyuların içinde de mikrobiyal çeşitlilik oluşur. TED و داخل هذه الآبار تبدأ وحدات جرثومية بالتشكل
    Bir şey çıktı. Kuyudan bir şey çıktı! Open Subtitles لقد ظهر شيء، ظهر شيء من الآبار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus