Onlar kötülüğün ekmeğini yedi ve şiddetin şarabını içtiler ve Tanrı'nın gözünde günah işlediler. | Open Subtitles | لقد إقتاتوا على الشر و شربوا من نبيذ العنف و إرتكبوا الآثام أمام الله |
Emirlerini yerine getirip, getiremeyeceklerini kanıtlamak için, onları 40 yıl boyunca çöllerde yürüttü, ta ki Tanrı'nın gözünde günah işleyen nesil yok olana dek. | Open Subtitles | و ليتبين ما إذا كانوا سيلتزمون بوصاياه أم لا فقد جعلهم يهيمون فى البرارى لـ 40 عاما حتى فنى الجيل الذي إقترف الآثام |
Onlar kötülüğün ekmeğini yedi ve şiddetin şarabını içtiler ve Tanrı'nın gözünde günah işlediler. | Open Subtitles | لقد إقتاتوا على الشر و شربوا من نبيذ العنف و إرتكبوا الآثام أمام الله |
Yüzünde günahlarını gösteren bir yara var. Bir kadını çekip ensesinden başlayıp devam etmesini bilen bir adam... Pardon. | Open Subtitles | والتي تمدد حدود القطن في قميصه لديه ندبة على وجهه والتي تشير إلى الآثام معذرة. |
Diz çöküp, üstümdeki günahları bir bir dökmemi istemeyecekler mi? | Open Subtitles | جاثية على ركبتي,و أنا أتلو الآثام التي تسببت بها و أنا على ظهري؟ |
Emirlerini yerine getirip getiremeyeceklerini kanıtlamak için onları 40 yıl boyunca çöllerde yürüttü ta ki Tanrı'nın gözünde günah işleyen nesil yok olana dek. | Open Subtitles | و ليتبين ما إذا كانوا سيلتزمون بوصاياه أم لا فقد جعلهم يهيمون فى البرارى لـ 40 عاما حتى فنى الجيل الذي إقترف الآثام |
"Git ve bir daha günah işleme. " demişti. | Open Subtitles | نعم أبانا قال : اذهبي ولا مزيدا من الآثام |
Dünyadaki hiçbir ölümcül günah burayı haklı çıkaramaz. | Open Subtitles | كل الآثام المميتة التي في العالم لا بمكن أن تبرر هنا |
günah keçicisi hayat boyu ustalık, sorun ve hatalarını şiddet için gerekçe edinen kişidir. | Open Subtitles | جامع الجروح هو شخص يستخدم حياته المليئة بالأخطاء و الحزن و الآثام كتبرير للعنف |
Çocuğun kafasını günah ve cehennem ile dolduran, ben değilim. - Durun. | Open Subtitles | لست انا من يملأ رأسها بأمور الآثام والهاوية |
Asırlar boyunca toprağın altında kaldın ve bir günah yiyen seni dışarı çıkardı. | Open Subtitles | كنت مدفون تحت الأرض لقرون وأختنقت بواسطة أكل الآثام |
Bir sürü kurbanın olduğu bir çok günah işledim. | Open Subtitles | من أجل كل الآثام التي اقترفتها، |
Çok günah işledim Haco çok. | Open Subtitles | إقترفت الكثير من الآثام |
Tek yaptığım günah işlemek. | Open Subtitles | كل ما أفعله هو الآثام |
günah mı işledin, Eddie? | Open Subtitles | هل ترتكبُ الآثام يا "إيدي"؟ ماذا؟ |
Çünkü ben durup senin günah bilgeliğinle yaptığın şeyleri düzene koyarken... | Open Subtitles | ... الآثام التي ارتكبتها |
Bırak su bütün günahlarını temizlesin | Open Subtitles | البحر يمحو كل الآثام |
Bütün günahlarını affediyorum. Seni azad ediyorum. | Open Subtitles | كل الآثام تغفر سأستغفر لك |
# Çünkü biz günahkârların günahları # | Open Subtitles | لأن بينما نحن الخطاة نرتكب الآثام |