Anne ise, adını bile söyleyemediğim hastalıkla 10 yıl mücadele ettikten sonra 2 yıl önce öbür dünyayı boyladı. | Open Subtitles | و قد لحقته به الأم إلى الآخرة بعد عامين بعد مقاومتها لمرض لا أعرف كيف أنطق إسمه لعشر سنوات |
Cezamı ya bu dünyada ya da öbür dünyada çekeceğim. | Open Subtitles | و سأدفع ثمن هذا في هذه الدنيا أو في الآخرة |
Hadi ama! öteki dünyada birbirinize yapışmak için bir sürü zamanınız olacak. | Open Subtitles | هيا هيا , سيكون لديكم متسع من الوقت لتتعاهدوا في الآخرة |
bir ton adamı ya öteki tarafa ya da hastaneye yolluyorsun. | Open Subtitles | أنت ضبطت في مكتب الغوغاء وبعث اثني عشر شخصا إلى الآخرة أو المستشفى. |
Ailemin ölümden sonraki yaşamda beraber olma durumunu riske atamam. | Open Subtitles | لن أخاطر بأن لا تكون عائلتي معاً في الحياة الآخرة |
Uçak düzeldiğindeyse sen Diğer tarafa geçtin. | Open Subtitles | وعندما هدأت الطائرة، حينها مضى إلى الآخرة |
Gerçekten bu çöplüğe ölümden sonra ihtiyacın olacağını mı düşündün? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أنك تحتاج كل هذه القمامة في الآخرة ؟ |
Tek dileğim öbür dünyaya ulaştığımda biraz daha fazla onur sahibi olabilmek. | Open Subtitles | آمل فقط عندما أكون في الآخرة أن أتمتع ببعض الكرامة |
Umarım buraya gömülürler ve firavunlarla, beraber zenginlikleri, hatta öbür dünyayı paylaşırlar. | Open Subtitles | لقد تمنيت أننى لو دفنتهما هنا لربما يتشاركان ثروة الفراعنة فى الدار الآخرة |
Buna ihanet ettiğinde, öbür tarafta senden intikamımı alacağıma da ant içerim. | Open Subtitles | ووعد مني بالانتقام منك في الآخرة إذا خنت الاتفاق |
Tanrıça'nın sevgisinin bilinciyle öbür dünyada hoş karşılandığımı. | Open Subtitles | ألا أصل للحياة الآخرة بين يدي حبي، إلهتي |
Gece okuluna gidiyorum ve ruhun öbür dünyadaki yolculuğu ile ilgili bir yazı hazırlıyoruz. | Open Subtitles | أحضر صفوفاً ليليّة، ويجب أن ننجز موضوعاً عن رحلة الرّوح إلى الدّار الآخرة |
Çünkü öbür dünyaya geçişlerinin duraksatıldığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لأنني أؤمن أن رحلتهم للحياة الآخرة معطلة |
Oraya giderseniz, arkadaşınızı... öteki dünyada bulursunuz. | Open Subtitles | إن سلكتم هذا الطريق ستلتقون بصديقكم في الآخرة |
Ama 9/11 elemanları yapabildiler çünkü öteki dünyaya inançları vardı. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الرجال 09/11يمكنهم لآن كان لديهم أيمان في الآخرة |
Lanetlenmenin korkusu ve öteki dünya da daha iyi bir yaşamın umudu. | Open Subtitles | الخوف من العذاب والأمل بحياةٍ أفضل في الآخرة |
Bizim de bir sonraki hayatımızda affedilmek için hayır işleri yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لذا يجب أن نقوم بالعديد من الحسنات لكي يُغفَر لنا في الآخرة. |
Onların mumyalarının yanına ölümden sonraki yaşam için özel hazineler de konurdu. | Open Subtitles | هذه الجثة المحنطة دفنت بكل شيء قبل وفاتها ليلحقوا بهم الى الحياة الآخرة |
ölümden sonraki yaşama inanıyorum, ama cesetlerin yeniden canlanacağına değil. | Open Subtitles | أنا أؤمن بالحياة الآخرة يا سيدي لكن ليس بإعادة إحياء الجسم البشري |
Öldükten Sonra Ruh. - Diğer kitaplar klinik temalı. | Open Subtitles | الحياة الآخرة للرّوح، الكتب الأخرى طبّية |
Evet, bilirsin, gibi, ahiret için üzerine ruhunu göndermek... falan. | Open Subtitles | أجل ، مثل ارسال روحه الى ... ا الآخرة أو ماشابه |
Dostun değil, iş arkadaşın olduğunu söylediğin biriyle hayattan sonrası hakkında konuşamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تخبر أحداً بأنك زميله لا صديقه ثم تدردش معه بشأن الآخرة |