Nasıl olur da başkalarının neden hoşlanıp hoşlanmayacağına karar verirsin? Tamam. | Open Subtitles | بأي حق تقرر ما على الآخرين أن يحبوا وما لا يحبوا؟ |
Yoksa senin önemsiz keyfin ve mutluluğun için başkalarının kollarını, bacaklarını gözlerini, çenelerini, hatta hayatlarını kaybetmeleri gerektiğini mi zannediyorsun? | Open Subtitles | و هل تعتقد بأنه يجب على الآخرين أن يدفعوا من أجل رفاهيتك، بأيديهم، وأرجلهم، و أعينهم، و حياتهم، |
Yetişkinlerin bile terapiye gelmesinin sebeplerinden biri başkalarının olmasını istediği kişiyle aslında oldukları insanı birbirinden ayırmaktır. | Open Subtitles | أحد الأسباب التي تجعل حتى الراشدين يقصدون العلاج ليقوموا بفصل ذاتهم عن ما يريد منهم الأشخاص الآخرين أن يكونوا عليه |
Ben de diğerlerine babanın, eşi öldükten sonra kızının velayetini kaybettiğini anlatıyordum. | Open Subtitles | كنت أخبر الآخرين أن والدها هو سائق شاحنة خسر الحضانة عندما ماتت زوجته |
Papazları diğerlerine bunu benden almamalarını söyledi. | Open Subtitles | القسيس الخاص بهم أخبر الآخرين أن لا يأخذوا هذا مني |
İnsanlar kendi işlerini kendileri halletmeli demek istiyorum. | Open Subtitles | أعني أن على الآخرين أن يخدموا أنفسهم |
İnsanlar kendi işlerini kendileri halletmeli demek istiyorum. | Open Subtitles | أعني أن على الآخرين أن يخدموا أنفسهم |
Herşeyden önce, şartlar elvermezken değiştirmem ne işe yarar Diğerlerinin yapmasını nasıl beklerim? | Open Subtitles | في النهاية إن لم أستطع أن أتغير عندما تتطلب الظروف فكيف أتوقع من الآخرين أن يتغيروا؟ |
Herşeyden önce, şartlar elvermezken değiştirmem ne işe yarar Diğerlerinin yapmasını nasıl beklerim? | Open Subtitles | في النهاية إن لم أستطع أن أتغير عندما تتطلب الظروف فكيف أتوقع من الآخرين أن يتغيروا؟ |
Çoğu zaman yapman gerekeni yapıyorsun veya başkalarının yapmanı istediği şeyi. | Open Subtitles | يتعيّن أن تقومي بما عليك في أوقات كثيرة أو أن تقومي بما يريدك الآخرين أن تفعليه، تفهمين؟ |
başkalarının işi bunu söylemek, eğer beni benzetiyorlarsa beni İsa'ya benzetiyorlarsa. | Open Subtitles | بل لأجل الآخرين أن يقولوا هذا إذا ظنّوا أنّي... ظنّوا إنّي مُخلّصهم. |
başkalarının zayıflıklarının beni etkilemesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أسمح بضعف الآخرين أن يؤثر بى |
Şu silahları kaldırıp diğerlerine dışarı çıkmalarını söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | يُمكنكم وضع تلك الأسلحة جانباً أخبر الآخرين أن يأتوا |
Bir saat içinde dönmezsem diğerlerine savaşın bittiğini söyle. | Open Subtitles | ما لم أعُد خلال ساعة، فأنبئي الآخرين أن الحرب انتهت. |