"الآخر من" - Traduction Arabe en Turc

    • diğer
        
    • öte
        
    • karşısında
        
    • başka bir
        
    • arkasında
        
    • öbür
        
    • karşı
        
    • karşısındaki
        
    Aynı yıl, 2004 yılında ülkenin bir diğer ucunda başka bir kütüphane inşa edildi ve görünüşü şu şekilde. TED في تلك السنة نفسها، 2004، في الجانب الآخر من البلاد، تم الانتهاء من بناء مكتبة أخرى. كانت تبدو هكذا.
    İç bölgelere çekilirsek, okyanusun diğer tarafına düşeriz, anlıyor musunuz? TED لو تراجعنا، سنسقط في الجانب الآخر من المحيط، هل تفهمون؟
    Ama ben bitki biyologu olarak daha çok CO2'nin diğer yönüne odaklanıyorum. TED ولكنني كعالمة نباتات، أرى في الحقيقة الجانب الآخر من ثنائي أكسيد الكربون.
    Ona söyle, derenin öte tarafında kamp kuracağız ve yarın konuşacağız. Open Subtitles أخبره أننا سنعسكر على الجانب الآخر من الجدول و سنكمل حديثنا غدا
    Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. Open Subtitles لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع
    Feingold, Bay Fisher, şu kapının arkasında... - Bir oyuncu o. Open Subtitles انه السيد فيشر أنه على الجانب الآخر من الباب إنه ممثل
    Ölçeğin diğer ucuna gittiğimizde, atalarımız hiçbir zaman kainat içerisinde ışık hızına yakın hızlarla hareket etmek zorunda kalmadı. TED بالإنتقال إلى الطرف الآخر من القياس، لم يكن يتعين على أسلافنا.. التنقل عبر الكون بسرعات تقترب من.. سرعة الضوء.
    Uzun menzilli radarlarımızdan biri, gezegenin diğer ucundan bir sinyal aldı. Open Subtitles إحدى مجاميعنا طويلة المدى إلتقطت قراءة من الجانب الآخر من العالم
    Adanın diğer tarafında... oraya çok benzeyen bir yer bulduk. Open Subtitles في الجانب الآخر من الجزيرة وجدنا مكان يشبه هذا كثيراً
    Eğer bana inan mıyorsan, diğer kolumu da yerinden çıkarabilirsin. Open Subtitles إن كنتي لا تصدّقنني يمكنك خلع كتفي الآخر من مكانه
    diğer kişiliğin ise dikkatini konunun diğer yüzüne çekmeye çalışıyor. Open Subtitles ولكن نفسك تحاول تغيير إنتباهك نحو الطرف الآخر من النقاش
    Şu camın diğer tarafına geçip senin kan kaybından ölüşünü seyredeceğim. Open Subtitles سأذهب إلى الجانب الآخر من الزجاج و سأشاهدك و أنت تنزف
    Eğer süren dolduğunda, koordinatların diğer yarısı ben de olmazsa, Open Subtitles إن نفد الوقت ولم أتلقَ النصف الآخر من هذه الإحداثيّات
    Bedenin diğer yarısını elde etmeme yardım edersen sizi rahat bırakırım. Open Subtitles لو ساعدتيني في الحصول على النصف الآخر من الجثمان سأترككِ تعيشين
    Onu alıp bizimle bu kayalıkların diğer tarafında buluşmanı istiyorum. Open Subtitles أريدكَ أن تجلبه وتلقانا في الجانب الآخر من هذه الجروف
    Yıldız kümesinin öte yanından çıkıp makine gezegeninin yerçekimi alanına kapılmış olmalı. Open Subtitles من المؤكد أنها ظهرت في الطرف الآخر من الكون و سقطت في مجال جاذبية كوكب الآلات
    Denizin öte tarafında insan eli değmemiş topraklarda hadsiz sayıda prens olmalı. Open Subtitles لابد أن هناك الكثير من الأمراء في الأراضي المجهولة على الجانب الآخر من البحر
    Evet. Yolun karşısında bir de araba var. İçinde oturuyorlar. Open Subtitles لست أدري، هناك سيارة تقف عند الجانب الآخر من الشارع
    Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. Open Subtitles الفراشة التي تفرد جناحيها و تتسبب بإعصار في الجانب الآخر من العالم
    Biliyorsun, orası hemen şu buzulun arkasında değil. Orası dünyanın öbür tarafı. Open Subtitles تلك القبيلة ليست على يمينك مباشرة بل في الجانب الآخر من العالم.
    Ama bu olay beş yıl önce dünyanın öbür ucunda, Avrupa topraklarında gerçekleşmiş. Open Subtitles و هذا كان فى الجانب الآخر من العالم القاره الأوربيه منذ خمس سنوات
    Komşularımın ihtiyaçları için fedakârlık yaparım ve sen, arkadaşım bu hesabın karşı tarafındasın. Open Subtitles ضحيّت من أجل إحتياجات الحي. وأنت يا صديقي. على الجانب الآخر من الجحيم،
    Fizik binasının karşısındaki eski barakayı öneriyorsunuz. Open Subtitles كنت تقدم لنا الظل القديم على الجانب الآخر من المبنى الفيزياء؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus