Ama performans diye adlandırılan şey aslında, müzisyenlerin parmaklarını nasıl kullandığı ve hangi müzik aletlerini kullandığı ile ilgilidir. | TED | و لكن الآداء نفسه هو الكيفية التى قام بها العازفين بتحريك اصابعهم, و ما الآلات التى إستخدموها. |
Bildiğimiz, yapay zeka üzerinde performans testi yaptığımızda çıkışlarının verimi düşerken, hesaplama zamanı artıyor. | Open Subtitles | ما نعرفه هو أننا عندما نُجري إختبارات لقياس الآداء للذكاء الإصطناعي، وقتهُ الحسابي يزيد، |
Rahatla, Charlie. Bütün erkeklerin arada sırada performans problemleri olur. | Open Subtitles | استرخ يا (تشارلي)، كل الرجال لديهم مشاكل في الآداء بين الحينة والفينة |
% 50 Performansın artışı garipse, evet. Müthiş bir rekor. | Open Subtitles | ولكن الآداء أكثر من 50% انه أكثر من العادي |
Bugün seçmelere katılmasını umuyorduk. Bu rol için biçilmiş kaftan olacaktı. | Open Subtitles | كنتُ آمل أن يُجري اختبار الآداء اليوم، فهو ممتاز لهذا الدور |
performans ancak uyumlu ve ortak çalışmayla olur. | Open Subtitles | الآداء هو تعاون |
Önemli olan performans. | Open Subtitles | همه الاكبر هو الآداء |
Ama önce, performans bölümüyle başlayalım. | Open Subtitles | لكن دعونا نبدأ مع فقرة الآداء |
- performans endişesi. | Open Subtitles | القلق على الآداء, أجل |
Emily, performans artırıcı herhangi bir şey veya steroid kullanıyorsan testlerinde ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | (إيميلي) ، إذا كنتِ تستخدمين عقاقيراً لتحسين الآداء أو أي نوع من "الستيرويد" فستظهر في نتائج الفحوصات |
Emily, eğer performans artırıcı bir şey kullanıyorsan, bu testlerde ortaya çıkar. | Open Subtitles | (إيميلي) ، إذا كنتِ تستخدمين عقاقيراً لتحسين الآداء... ستظهر في نتائج الفحوصات |
Ayrıca performans görüşmeleri de başlıyor. | Open Subtitles | بالاضافة من أجل مراجعة الآداء |
Ama problemimiz bütün bu negatif şeyler yüzünden diğer öğrenciler seçmelere gelmiyor. | Open Subtitles | المشكلة أن كل هذه الأشياء السلبية تبعد الطلاب من ان يتقدموا لتجارب الآداء |
Hey... seçmelere neden gelmedin? | Open Subtitles | مرحباً يا رجل , لماذا لم تحضر في تجارب الآداء ؟ |