aseton, metanol, her türlü yanıcı madde var. | Open Subtitles | آثار الآسيتون والميثانول وكل أنواع المواد القابلة للإحتراق |
aseton ve toluen aynı bidondan dökülmüş | Open Subtitles | الآسيتون والتولوين يجب أن يكونوا قد صبوا من حاوية واحدة. |
Tamam, arabasına aseton döktüm. | Open Subtitles | حسناً لقد ألقيت الآسيتون على سيارته |
Richard Laken'in arabasının üzerine... en az dört litre aseton dökmüş. | Open Subtitles | لقد سكبت على الأقل 4 لترات من الآسيتون " على سيارة " ريتشارد ليكن |
Mülkünüzde aseton aramak istiyoruz. | Open Subtitles | لنرى إن كنا سنجد الآسيتون |
Rick'in pantolonuna aseton yangını başlatırken bulaşmadıysa nasıl bulaştı. | Open Subtitles | حسناً, إن لم يتلطخ الآسيتون بـ (ريك) جراء اشتعال الحريق, إذاً من أين أتت؟ |