Şimdi beni işe bırakmadan önce kahve almak için durmamız gerekecek. | Open Subtitles | أنا أبحث عن وظيفة. حسنا, الآن سيكون علينا التوقف لشراء القهوة |
Şehrin dışına çıktın, Şimdi de acele etsen iyi olur. | Open Subtitles | إذا أردت الخروج من المدينة الآن سيكون الوقت المناسب لذلك |
Artık seninle operaya gitmek için bir sürü vakti var. | Open Subtitles | الآن سيكون لديها متسع من الوقت للذهاب إلى الأوبرا معك. |
Böylesine bir saldırıyı ne tür bir yaratığın yapmış olabileceği konusunda bir fikrin varsa, bunu Şimdi söylemenin tam sırası. | Open Subtitles | أتعلم إذا كان لديك أي بصيرة مهما كانت عن مانوع المخلوق الذي سبب هذه الأضرار الآن سيكون الوقت المناسب لتخبرني |
Ama şu anda, o iletişim kuramayacak durumda. | Open Subtitles | لكن إبتداءً مِنْ الآن سيكون قيد الإعتقال |
Şimdi, geleneksel tepki tabiki de asgari ücreti gerektiren işleri arttırmak oldu. | TED | الآن سيكون رد فعل الأرثوذكس بالطبع، هو رفع تكلفة وظائف الحد الأدنى للأجور أليس كذلك؟ |
Şimdi onlar bizim Jüpiter'i düşürdükleri için bahane yapacaklar. Houston'dan Washington'a. | Open Subtitles | الآن سيكون عندهم العذر لإسقاط المشتري بتاعنا القادم |
Şimdi Shaw'un ClA ile bağlantısını kanıtlamak neredeyse imkansızlaşacak. | Open Subtitles | الآن سيكون شبه مستحيل إثبات صلة شو مع وكالة الاستخبارات المركزية |
Kapatma teyit edildi, Jack. Kontrol ay modülünde Şimdi. | Open Subtitles | نحن نؤكد إغلاق الحاسب يا جاك التحكم الآن سيكون من الوحدة القمرية |
Frank Gifford bir zamanlar büyük bir futbolcuydu ama Şimdi sahaya çıksa, canına okurlar. | Open Subtitles | كان أعظم لاعب كرة قدم فى عصره ولكن لو لعب الآن سيكون أسوأهم على الاطلاق |
Bazen düşünüyorum da bundan 10 ya da 20 yıl sonra gülecek bir şeylerim olur. | Open Subtitles | أعتقد بعدها أنه يوما ما سيأتي بعد 10 أو 20 عاما من الآن سيكون هناك شيئا ربما أضحك عليه أي شيء |
Tamam. Generalin otelinde bir odan olacak. | Open Subtitles | حسنا ، الآن سيكون لديك غرفة باٍسمك في فندق الجنرال |
Bu acil bir durum mu? Cyberbob biliyor. Onunla konuşmazsam, çok geç olacak. | Open Subtitles | إذا لم أتحدث مع سيبر بوب الآن , سيكون الأوان قد فات. |
Malikâne gidiyor şu anda intihar olur. | Open Subtitles | الذهاب الى المنزل الآن سيكون بمثابة انتحار |
şu anda kemoterapiyi bırakmayı düşünmek yapabileceğin en kötü şey olur. | Open Subtitles | فإيقاف جلسات العلاج الكيميائي الآن سيكون أسوأ شئ تقومين به |
Artık adın Abram olmayacak fakat adın İbrahim olacak. | Open Subtitles | لن يصير إسمك أبرام من الآن سيكون إسمك إبراهيم |
şu an ise bu yaratıcıyla yaşayabilme durumumuza karar vermek için doğru zaman olabilir. | TED | الآن سيكون وقتاً جيداً للتأكد من أنه إله نستطيع العيش معه. |
Onunla tekrar görüşemem. Çok uygunsuz olurdu. | Open Subtitles | لا يمكنني العودة إليه الآن سيكون الأمر بالغ الإحراج |