"الآن هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • şu anda
        
    • Şimdi de
        
    • şimdi bir
        
    • var ve
        
    • yolu var
        
    şu anda sadece, Red Inferno ve Red Torpedo var. Open Subtitles الآن , هناك فقط . ريد انفيرنو و ريد توربيدو
    Hayatın ne kadar saçmaysa, şu anda o kadar insan da hayatında. Open Subtitles ربما تظنين أن حياتك تافهة لكن الآن هناك أناس، في هذه اللحظة
    şu anda Dünya’nın her tarafında Samantha gibi milyonlarca insan var ve biz sadece ilk adımı atarak başladık. TED الآن هناك ملايين البشر حول العالم مثل سامانثا، الملايين، ولقد بدأنا فقط بخدش السطح.
    Muskayı bulduk ama Şimdi de canavarlar peşimizde. Open Subtitles وجدنا التعويذة، لكن الآن هناك وحوش يتبعنا
    şimdi bir kaç alışılmadık galaksiye bakalım. TED الآن هناك قليل من المجرات الشاذة بشكل نسبي
    Yeni bir mihrace var ve saray tekrar kara ışığın gücüne kavuştu. Open Subtitles كلّا , الآن هناك مهراجا جديد وثانياً القصر لديه قوّة الضوء المُظلمِ
    Biliyorsun, işleri düzeltmenin şu anda tek bir yolu var. Open Subtitles أتعرف الآن هناك طريقة واحدة لتصحيح الأمور
    şu anda, kendi ülkesinde yaşamayan 244 milyonun üstünde insan var. TED الآن هناك أكثر من 244 مليون شخص لا يعيشون في بلدهم الأصلي.
    Bununla şu anda yapabileceğimiz birçok şey var. TED إلى حد الآن هناك أشياء كثيرة يمكن عملها مع هذا
    ABD'de şu anda, cinayetten çok intihar oluyor. TED ففي الولايات المتحدة الآن هناك حالات انتحار أكثر من جرائم القتل.
    şu anda bunu yapan birçok grup var. TED الآن هناك العديد من المجموعات تبنت هذه الطريقة.
    şu anda Sudan'da, binlerce insanı öldüren bir kuraklık var. Open Subtitles الآن هناك جفاف في السودان و يقتل آلالاف.
    Tam şu anda ambarımda bir adam var ve ben onun dışarı çıkmasını istiyorum. Open Subtitles لأن الآن هناك رجل يجلس في حجرة تحت بابي الأرضي و أريد إخراجه
    Fakat Şimdi de ben size biraz Paris'i göstereceğim. Open Subtitles لكن الآن هناك جزء صغير من باريس أود أن أريك اياه
    Şimdi de bu çocuk etraflarında dolanıyor. Open Subtitles و الآن , هناك هذا الطفل يركض في الأرجاء نعم
    Bu cihaz yüzünden bir ajan hayatını kaybetti. Şimdi de bir tünel yok olup onlarca ölüme sebep olmak üzere. Open Subtitles ماتَ عميلٌ بسبب هذه الآلة، و الآن هناك نفقٌ سيختفي، و من يعرف كم ضحيّةً ستقع
    şimdi bir sürü insan salağa inanıyorlar. Open Subtitles و الآن هناك أناس لا يعدّون جميعهم يصدّقون قصة ذلك الوغد
    Bununla birlikte, şimdi bir öğretmen karıştığına göre bunun çaresine bakmaktan başka seçeneğim yok. Open Subtitles لكن الآن هناك مدرس تورط بالموضوع ليس لدي خيار آخر إلا بالتعامل مع الأمر
    Dostum, soygun tek bir şey, fakat şimdi bir de silahımız bir de rehineler var. Open Subtitles الرجل، سرقة شيءُ واحد، لكن الآن هناك a بندقية، موافقة؟ - هناك رهائن.
    Darwin'in kanunları değişmez, ama şimdi sahada yeni bir tür oyuncu var ve herşey farklılaşmaya başlıyor. TED قانون داروين لا يتغيّر ، ولكن الآن هناك متغيّرٌ جديد في هذا المجال وستبدوا الأشياء بشكلٍ مختلف.
    Sizi o uçağa ulaştırmamızın sadece bir yolu var o da sessiz bir yol. Open Subtitles الآن هناك طريقة واحدة لإيلاجك إلى الطائرة وهي إلتزام الهدوء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus