arka kapı dışında, o da iyidir, hatta bazen daha iyidir. | Open Subtitles | قد تكون الأبواب الخلفية جيدة بالأحق هي الأفضل |
Onlara arka kapı kilitleriyle oynandığını ve yolcu hakları broşüründe yırtıklar olduğunu da söyleyelim ama kurbanların enselerindeki izlerden hiç söz etmeyelim. | Open Subtitles | أخبر 'م بشأن المعوقين وأقفال الأبواب الخلفية ومزقتها الركاب فاتورة من اللاصق الحقوق. ولكن لا أذكر علامات يغادر على الجزء الخلفي من رقاب الضحايا. |
arka kapı kilitli. | Open Subtitles | -لا شكراً لكَ . الأبواب الخلفية راسخة كما هي. |
Kendimi zavallı bir akraba gibi hissettiğimi söylemeliyim böyle arka kapılardan sıvıştığım için. | Open Subtitles | أشعر بأننى أصبحت غريباً أتسلل من الأبواب الخلفية كالغرباء |
arka kapılardan birinde elektrik bandıyla kilidin kapatıldığını bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا شريط لاصق خاص بأعمال الكهرباء يغطي القفل علي احد الأبواب الخلفية |
- Ön kapılara inanmazsın. - arka kapıları bilirsin. | Open Subtitles | ـ أنت لا تؤمن بالأبواب الأمامية ـ تعرف كلّ شيء عن الأبواب الخلفية |
Ön taraf, yan duvarlar, arka kapı donatılmış. | Open Subtitles | الأمام، الجوانب، الأبواب الخلفية مفخخة |
Keşke bu şekilde arka kapılardan gelmeye devam etmeseydim. | Open Subtitles | أتمنى لو أنه لا يتوجب علي المجيئ من الأبواب الخلفية بهذه الطريقة |
arka kapılardan girmekten. | Open Subtitles | لديّ طريقة للتخلل من الأبواب الخلفية. |
Hayatım boyunca, sizin gibilerden kaçmak için arka kapıları kullandım. | Open Subtitles | قضيت أغلب حياتي أختار الأبواب الخلفية لتفادي أمثالك |
Ama zırhlı aracın arka kapıları... | Open Subtitles | لكنّ الأبواب الخلفية للسيّارة المصفّحة بطريقها إلى |