Televizyonda pek çok harika babalık tavsiyeleri veren birinin cinayet işleyebileceğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدّق أنّ شخصاً يعطي الكثير من النصائح الأبويّة على التلفاز يمكن أن يقتل |
Sizin dinsel inancınız ve babalık iç güdüleriniz onu manevi gelişime teşvik etmek için sizi ideal aday yapıyor. | Open Subtitles | ورعك الديني و غريزتك الأبويّة تجعل منك... المرشّح المثالي لتبنّي بلورة تطوّره الأخلاقي |
Asıl önemli olan, kişisel gelişimimin en önemli döneminde babalık görevini... | Open Subtitles | و إن كنتَ تلمّح إلى أنّه ترك مسئوليّاته الأبويّة في مرحلةٍ حسّاسةٍ من تطوّر شخصيّتي... |
Böyle bir şeyle başa çıkmak için gerekli Ebeveynlik becerilerim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ المهارات الأبويّة المطلوبة للتعامل مع هذا |
Ebeveynlik yeteneklerimi eleştirmeye mi geldin yoksa ne kadar az sevildiğini vurgulayıp zırlamaya mı? | Open Subtitles | أجئت هنا لانتقاد مهاراتي الأبويّة أم لتشكو أنّك ما لقيت من الحبّ إلّا قليلًا؟ |
O süre boyunca bazı Ebeveynlik derslerini kaçırmış olabilirim ama seni böyle itaatkar olarak yetiştirmediğime adım gibi eminim. | Open Subtitles | ربمَا غِبتُ عن بعض الدروس الأبويّة في طريقي. ولكن أنا مُتأكدة تمامًا |
babalık makamı hakkında hayal edebileceğinden çok daha fazlasını bilirim Camille. | Open Subtitles | أعلم بشأن التجارب الأبويّة أكثر مما يمكنك التصوّر يا (كاميل). |
Ebeveynlik haklarını devretmeyi kabul etmiş. | Open Subtitles | لقد وافق على التخلّي عن حقوقه الأبويّة |