"الأدوات التي" - Traduction Arabe en Turc

    • araçlar
        
    • ALETLERİ
        
    • aletler
        
    • araç
        
    Yani tekrardan, çatışmaları çözmek için kullanmakta olduğumuz araçlar toplumsal araziyi şekillendirir. TED لذا مرة أخرى، الأدوات التي نستخدمها لحل الصراع تشكل صورة مشهد مجتمعنا.
    Böylece size gösterdiğim bu araçlar bilim, sanat ve tasarım arasında garip bir yerde kaplıyorlar. TED إذن، كل هذه الأدوات التي أريتكم نوعاً ما تحدث في هذا الفضاء الغريب مكاناً ما بين العلم، الفن والتصميم.
    İlgilendiğimiz bu yüzey altı çevrelere erişebilmemiz için, bunlar için gerekli aletleri üretmekle ilgileniyoruz. TED ومن أجل الوصول إلى تلك البيئات التحت سطحية التي نعمل عليها ، فنحن مهتمون جداً في تطوير الأدوات التي ستساعدنا في ذلك.
    Lazım olan aletleri barakadan alabilirsin. Open Subtitles في الحظيرة هناك , ستجد الأدوات التي تحتاج
    Bu fotoğrafta, kızlara FGM uygulamak için kullanılan bazı aletler var. TED تُظهر هذه الصورة بعض الأدوات التي تُستخدم لإجراء تشويه أعضاء الإناث.
    Peki, bu işlemi yaparken kullandığınız aletler şu anda evde mi? Open Subtitles والآن، الأدوات التي استعملتها لاجراء تلك العمليات، أهي هنا بهذا المبنى؟
    Yarınlar için, canavar çorbasıyla savaşacak çocuklara verdiğimiz araç gereçler nelerdir? TED ماهي الأدوات التي نقدمها حقاُ للأطفال الذي سيحاربون تلك الجراثيم غداً؟
    Bu öylesine önemli ki, kendimizi anlamak için, etraftaki dünyayı anlamak için kullandığımız araçlar dahi bu durumun etrafında şekilleniyor. TED من المهم جدا أن تتشكل الأدوات التي نستخدمها لفهم أنفسنا, لفهم العالم حولهم, بهذا الموقف.
    Bunları yapmak için gerekli araçlar ücretsiz ve bu harika. TED والرائع في هذا ، أن الأدوات التي تمكنك من عمل ذلك مجانيةٌ.
    Şu anda sahip olduğumuz araçlar beyindeki bu değişiklikleri, semptomlar ortaya çıkmadan çok önce, daha erken tespit etmemize izin veriyor. TED الأدوات التي لدينا تمكننا من إكتشاف تلك التغيرات الدماغية بشكلٍ مبكر، قبل ظهور الأعراض.
    Amacımız kentsel korsanlardan oluşan küresel bir ağ oluşturmak, böylelikle mevcut sistem üzerinde yenilik yapacaklar, yerel hükûmetleri destekleyecek ve vatandaşları güçlendirecek, köklü sorunları çözecek araçlar icat edecekler. TED هدفنا هو إنشاء شبكة عالمية من القراصنة المدنيين الذين يبتكرون على نظام موجود من أجل بناء الأدوات التي سوف تحل المشاكل المتجذرة، والتي ستدعم الحكومة المحلية، وسوف تمكن المواطنين.
    Aslına bakarsanız son üç buçuk milyon yıldır kullandığımız tüm araçlar tamamen pasifti. TED في الواقع، لمدة الثلاث ونصف مليون سنة الأخيرة، كانت الأدوات التي لدينا غير واعية تمامًا.
    İsteğimiz üzerine kullandığı aletleri teslim etti. Open Subtitles بتسليم الأدوات التي استعملتها في الاجهاض.
    Ama adamın odasına gittim. Kullandığı aletleri gördüm. Open Subtitles لكنى كنت في غرفته ورأيت الأدوات التي يستخدمها
    Böylece görevli yanında hangi aletleri getireceğini bilecek. Open Subtitles أنواع الأسلاك الموجودة في العلبة لكي يعرفوا ماهي الأدوات التي يرسلونها مع الرجل
    İçeri girmek için gereken bütün aletleri taşıyabilecek kadar büyük bir çantayla? Open Subtitles كبيرة بما يكفي لحمل الأدوات التي يحتاجها لإقتحام المكان
    Temin ettiğim aletleri yetersiz buluyormuşsunuz. Open Subtitles لقد سمعت أن جميعكم تظنون بأن .الأدوات التي أقدمها ليست كافية
    Çünkü yaptığım aletler idari kararlar için tasarlandı. TED لأنّ الأدوات التي أعمل عليها مصممّةٌ لقراراتٍ تنفيذيّة.
    Bu aletler dalış kursunda bulunanlarla aynı. Open Subtitles هذه نفس الأدوات التي وجدها صفّ تعليم الغوص
    Pierre, Madam Curie'nin değerli bir asistan olduğunu hepimiz biliyoruz ama radyumun keşfedilmesinden senin icat ettiğin aletler sorumlu. Open Subtitles كلنا نعلم ان السيدة كوري قد كانت مساعدة قيمة ولكن الأدوات التي اخترعتها
    Benim bir çok düşüncem gibi ve kullandığım bir çok araç gibi, bunu bahçemde buldum. Ben bahçesine düşkün biriyim. TED مثل الكثير من أفكاري ، مثل الكثير من الأدوات التي أستخدم ، لقد وجدتها في الحديقة. أنا بستاني بارع للغاية.
    Alan gibi bir kavramla uğraştığınız zaman, ayrıca çocuğun öğrenmesi için çağrıldığı birlikte deney yapacağı bir araç grubu sağlıyoruz. TED عندما نتعامل مع مفهوم مثل المساحة -- حسنا، نحن أيضا نوفر مجموعة من الأدوات التي تشجع الطفل للتجربة لغرض التعلم.
    Diktatörleri devirmek için bizi birleştiren araç, zamanla bizi birbirimizden ayırdı. TED نفس الأدوات التي وحّدتنا لقلب الدكتاتوريات في نهاية المطاف هي التي فرقتنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus