- Kurbanların cesetlerine bakın. Bacaklar düz, birlikte. Kollar kafalarının üstünde birleştirilmiş. | Open Subtitles | حسناً، أنظر إلى جثث الضحايا الأرجل مستيقمة معاً، الأذرع ممتدة فوق رؤوسهم |
Ben de Kollar Cehennemi olaylarından kar etmek mümkün mü diye araştırdım. | Open Subtitles | لذا بدأت أتساءل إن كان من الممكن الربح من أحداث ثورة الأذرع. |
Ve cenneti çağırmayı andıran kolları nasıl çizdiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | و أريد أن أعلم كيف يرسم الأذرع مثل الأجنحة للجنة |
Geleneksel kol kola girme adeti yerine | Open Subtitles | بدلًا عن اتّصال الأذرع بالطريقة المعتادة |
İki ayak üzerinde yürüyor ve diğer kollarını görülmemek için havaya kaldırıyor. | TED | يمشي على قدمين، ويحمل الأذرع الأخرى للأعلى في الهواء بحيث لا تبدوا مرئية |
Dudaklar, gözler, Eller, yüz... saç, göğüsler... bacaklar, Kollar, hatta dizler. | Open Subtitles | هناك قصائد عن الشفاه، العيون، الأيدي، الوجه، الشعر، الصدور، السيقان، الأذرع، حتى الركب |
Ve bu fotoğraflarla geldiler... o sıska Kollar, çukur göğüs... sana ne kadar da benziyor değil mi? | Open Subtitles | وهذا عاد إلى بهذه الصور وهذه الأذرع النحيفة ألا يشبهك هذا الرجل؟ |
Bu akıllı Kollar, sinir bağlantısıyla beynim tarafından idare ediliyor. | Open Subtitles | هذه الأذرع الذكية مُسيطر عليها بدماغي خلال وصلة عصبية |
Öyle, çünkü robot Kollar hâlâ Japonyada bir depoda duruyor. | Open Subtitles | هذا لأن الأذرع الآلية مازالت قابعة في مستودع ما في اليابان |
Eller ve Kollar artık yürümekle meşgul değildi. | Open Subtitles | لم تعد الأذرع و الأكُف مرتبطة أكثر بالمشي |
Hepimiz robotik kolları sürebilmek için motor komutları almaya şartlanmıştık. | TED | كنا متحمسين للحصول على إشاراتِ للأوامر لتحريك الأذرع الآلية. |
Kulenin kolları açılırken yukarıya giden bir roketle bunu yapamazsın. Sebep olacağı trajediyi düşünebiliyor musun? | TED | ولن ينطلق أبدا هذا الصاروخ أثناء تراجع الأذرع القنطرية. هل تتخيل مدى المأساة التي قد تحدث بسبب ذلك؟ |
İnanılmaz güçlü kolları olan adamlar fırlatırdı. | Open Subtitles | كانوا يرمونها بواسطة الرجال ذوي الأذرع القوية |
Uzun kol ve kürkümüzle Kenya'dadır köklerimiz. | Open Subtitles | إن موطننا الأصلي هو كينيا، وهذا يفسر الأذرع الطويلة وعدم وجود الفراء للحيوانات الاستوائية. |
Bu kadar kol ve bacak arasından kimin kim olduğunu ayırt etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | هناك خليط من الأذرع والأقدام لمحاولة العمل هنا. |
kollarını kırasıya kürek çekmeler, zıpkın ve mızrak atmalar neden? | Open Subtitles | ولماذا أقف حائلا بطريق الأذرع المجدفة والحديد والحراب؟ |
Marangoz batan sandallardan kırılan bacak ve kollara kadar her şeyi o tamir ederdi. | Open Subtitles | ونجّار السفينة، وهو يصلح كل شيء من القوارب المتسربة وحتى الأذرع والأقدام المكسورة |
Aynen öyle, seninle konuşuyorum küçük kollu. | Open Subtitles | هذا صحيح، أنا أتكلم معكم أيتها الأذرع الصغيرة. |
100$'a bahse girerim ki Bilek güreşinde seni öttürür. | Open Subtitles | لأنني أراهن بمائة دولار أنه يستطيع هزيمتك في مصارعة الأذرع |
Cinayet aletini gövde ve kollardaki yaralara bakarak belirleyemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن تحديد سلاح الجريمة من إصابات الأذرع والجذع |
Galaksimizin sarmal kollarında iki yıldızın çarpışma olasılığı yalnızca yaklaşık milyarda birdir. | Open Subtitles | إحتمالية أن يتصادم نجمان في الأذرع الحلزونية لمجرتنا لا تزيد عن واحد في المليار |
kollarının altındaki, göğsündeki yaka ve karın bölgesindeki tepkimeler pozitif. | Open Subtitles | ردة فعل إيجابية تحت الأذرع الصدر الطوق والمعدة |
İlk üç ay organların, sinir sisteminin, kolların, bacakların ve parmakların gelişimi için en kritik dönemdir. | Open Subtitles | أو فترة حمل هي الحاسمة فيما يتعلق بنمو الأعضاء الجهاز العصبي , الأذرع الأصابع الساقين |
Hastalarımız robotik uzuvlarını hareket ettirebilmek için kod-y sistemlerini kullanmak zorundalar. | TED | حسناً على المرضى أن يستعملوا أنظمةً تتعامل بمتغيرين بدلاً من استخدام العضلات فقط لتشغيل الأذرع الآلية. |