Sonunda, kutsal şeylere saygısızlık nedeniyle kutsal topraklara ve mabetlere saygısızlık nedeniyle ve kardeşlerimizin kanını akıtman nedeniyle seni burada tutuyoruz. | Open Subtitles | وأخيراً نعتبرك مسؤلاً عن التكفير وتدنيس الأراضي المقدسة والمقدسات وإراقة دماء إخواننا |
Hatırladığım kadarıyla selefim, bir keşiş olarak geri dönmedikçe senin bu kutsal topraklara adım atmanı yasaklamıştı. | Open Subtitles | كما أذكر ، فإن من كان قبلي في المنصب ... قد منعك من أن تطأ قدماك هذه الأراضي المقدسة الإّ بصفتك راهب |
Hem kendisinin hem de İsa'nın doğmamış çocuğunun güvenliği için Meryem, kutsal topraklardan Fransa'ya kaçtı. | Open Subtitles | ولأجل سلامتها الشخصية .. ولأجل ابن المسيح الذي لم يولد بعد تركت الأراضي المقدسة .. وجاءت لفرنسا |
Ortalık bir durulsun, her şeyi mahvetmeden önce İsa'yı kutsal topraklardan atacağım. | Open Subtitles | مرة واحدة هذا الشيء وتنخفض، وأنا الشحن يسوع من الأراضي المقدسة قبل أن يتمكن من يمارس الجنس مع كل شيء. |
İsa'dan Sonra 1191 yılında, Aslan Yürekli Richard kutsal topraklardan kafirleri kovmak için sefere çıkarken krallığının naipliğini hain kardeşi Prens John yerine güvenilir dostu Longchamps'e verdi. | Open Subtitles | في عام 1191 عندما كان (ريتشارد) قلب الأسد يحكُمنا قاد حملة لمحاربة (الكفار) في الأراضي المقدسة وأعطى الوصاية على عرشه لصديقه المؤتمن (لونغتشامبس) بدلاً من أخيه الغادر الأمير (جون) |