Aksi takdirde gün batımına dek 24 Dul kadın olacak. | Open Subtitles | أو ربما 24 جلدة ستجعل الأرامل جاهزات قبل غروب الشمس. |
Ancak sanırım savaş bize pek çok genç Dul bıraktı. | Open Subtitles | ولكن أفترض أن الحرب تركت لنا الكثير من الأرامل اليافعات |
Arkadaşım Moe'yla ki kendisi de bir Dul, başlattığım grup da bunun bir parçası. Çekici Genç Dullar Kulübü adını verdik. | TED | بدأت عملي في فريق أنشئته مع صديقتي ماو، وهي ايضًا أرملة. اسميناه نادي الأرامل الجميلات الشابات. |
Sanırım bu yüzden Dullar pek giymiyor. Çok dikkatli olmalılar. | Open Subtitles | لذلك ترتديه القليلات من الأرامل يجب أن تكن حذرات |
Ayrıca dulların duvarların arasına kapatılması konusunda ne düşündüğümü biliyorsun. | Open Subtitles | إلى جانب أنك تعرفين رأيى فى الأرامل اللاتى تعلقن على الحائط أحياء طراز مصرى |
Zengin dullara olan düşkünlüğü yılda bir milyon Frank kadar para kazandırdı. | Open Subtitles | طيشه مع الأرامل الثريات قد أسفر عن أقل من مليون فرانك في العام |
Artık dulları ve yetimleri korumuyorlar kadınları karınlarındaki utançtan kurtarıyorlar. | Open Subtitles | لكنهم لم يعودوا يدافعون عن الأرامل والأيتام بل ينقذون النساء من الفضيحة التي في أحشائهم |
Çocuğu olmayan zengin Dullardan seçmeliyiz. | Open Subtitles | ينبغي علينا التفكير في الأرامل الثريات بلا أطفال |
dullarla ve lezbiyenlerle turlara çıkmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب في جولات المشي مع الأرامل ومثليات. |
Bu iş kötü giderse ülkedeki yetim ve Dul oranı artacak. | Open Subtitles | إذا إستمر هذا الوضع السيء سيكون هنالك الكثير من الأرامل والأيتام |
Dul Bırakan, kurbanlarını her zaman bağlardı ama beş numara bıçaklanmış. | Open Subtitles | لطالما كان صانع الأرامل يخنق ضحاياه، ولكن رقم 5 تم طعنه |
Çok sayıda Dul ve yetim vardı; ve korumaya muhtaç daha pek çok insan. | TED | وكان هناك عدد كبير من الأرامل والإيتام.. ومن على شاكلتهم والذي كان محتاجا الى بيت يأويه. |
Dullar. Artık bir noktada, bu konuda bir zaman aşımı olmalı. | Open Subtitles | الأرامل ، في وقت ما قوانين الحدود يجب أن تتوقف عند هذا |
Savaş, korkunç bir savaş. Dullar, yetimler, annelerini kaybeden çocuklar. | Open Subtitles | حرب, حرب شنيعه, ادت لوجود الأرامل , الايتام ,وافقدت الأمهات لأبنائهم |
dulları severler. Dullar boşanmış erkeklerin tam zıttı gibidir. | Open Subtitles | إنهم يحبون الأرامل إنها الحالة الإجتماعية العكسية للناس المطلقين. |
Zavallı savunmasız dulların asil koruyucusuna benzemiyorsun. | Open Subtitles | انتَ لا تبدوا علي الاطلاق , مثل النبلاء المُدافعين عن الأرامل العُزَل |
Ben olmasam dulların ve dişçilerin bir kaç hissesini alıp satmaya devam edecektin. | Open Subtitles | فإتصالاتك البـاردة ستكون من نصيب الأرامل وأطباء الأسنان |
Bu kadarı benim için fazla. dullara katlanamıyorum. | Open Subtitles | كان الأمر صعباً جداً علي لا يمكنني مقاومة رغبتي تجاه الأرامل |
Avukatını yetimlere ve dullara karşı oluşan ani ve dokunaklı endişeni alıp senin otel diye adlandırdığın, şu saçma düğün pastasına geri dön ve gösteri falan sahnele. | Open Subtitles | ومفاجئتُك ومشاعرك الفياضة تجاه الأرامل والأيتام عائداً إلى كعكة الزواج السخيفة مهاتفاً الفندق لتُقيم عرضاً أو شيئاً ما |
Buradan yapılan aramaların çoğu dulları yemeğe davet etme içeriklidir. | Open Subtitles | أغلب الاتصالات هنا تدعوا الأرامل لعشاء طيور صغيرة |
Belki sen de o kara Dullardan birisindir, kim bilir sırada belki de biz varız. | Open Subtitles | مثل ربما أنت واحد منهم الأرامل السوداء وأنت ستأتي في وجهي وجاس المقبل. |
Kıçından ayrılmayan o kara dullarla bir yetimhanede yaşasaydın... böyle düşünmezdin. | Open Subtitles | لن تعتقد هذا إذا كُنتَ قد عِشت فى ملجأٍ للأيتام... واولئك الأرامل السود يقسين عليك طوال الوقت. |
Ekstra gelir, eminim ki bir çok dulu ve yetimi besliyordur. | Open Subtitles | المدخول الإضافي يغذي الأرامل والأيتام أنا واثق |
..ben de zavallı savunmasız bir dula benzemiyorum. | Open Subtitles | انني لا ابدوا مثل الأرامل العُزَل... |
O kadar çok dulla konuştum ki hepsi de bir zamanlar hayat doluydu. | Open Subtitles | أعني أنني جلست مع الكثير من الأرامل اللائي اعتدن أن يكنّ مغمورات بالحياة |