Pekala, sanırım bu kaplanın idrarı. Büyük kedi muhtemelen alanını işaretliyordu. | Open Subtitles | حسناً، أفترض أنّه بول نمر النمر على الأرجح كان يُعلّم منطقته |
O zamanlar muhtemelen daha mutluydu. Sadece iki telefon hattımız olduğu zamanlar. | Open Subtitles | كان أكثر سعادة هناك على الأرجح كان لدينا خط هاتف فقط |
O da birilerinin minik kızı ve muhtemelen o birinin, kızıyla ilgili pek çok hayali vardır. | Open Subtitles | هذه ابنة أحدٍ ما و هذا الشخص على الأرجح كان يحلم بالكثير لها |
Ben küçükken, bir televizyon dizisi vardı, muhtemelen duymuşsundur, bir denizaltıyla ilgiliydi, adı şöleydi: | Open Subtitles | كان هناك ذلك المسلسل التليفزيونى عندما كنت طفلاً ،لم تسمعى به على الأرجح كان يحكى عن غواصة |
muhtemelen hayali bir arkadaş konuşuyor oldu dedi, ben değil, yani... değil, sen ne size, diğer biliyorum... | Open Subtitles | قالت أنه على الأرجح كان يتحدث مع صديق خيالي ، أعني ، ليس .. ليس أنت |
O da muhtemelen konserde birbirini itip duran insanları gördü ve araya girmek istedi. | Open Subtitles | وعلى الأرجح كان في حدث رياضي ورأى بعض الناس يدفعون بعضهم البعض وهو تدخل |
Tatlım, muhtemelen yerel biri şaka yapmaya gelmiştir. | Open Subtitles | حبيبي، على الأرجح كان شخصاً من السكان المحليين يمزح معك |
Arabayı çarptığında muhtemelen sarhoştu. | Open Subtitles | على الأرجح كان ثملاً عندما اصطدم بالشجرة |
Madde sertleşmiş, sonra çıkarılmış. Bunu kim yaptıysa muhtemelen Yezit'in yüzünün maskesini yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | من فعل هذا على الأرجح كان يحاول صنع قناع لوجهه. |
muhtemelen sınıftaki en zeki çocuktu ama bunu kanıtlayamadı. | Open Subtitles | على الأرجح كان أذكى فتى بالصف لكنه لم يستطع إثبات ذلك |
Bunu yapan kimse muhtemelen uzun zamandır mutlu değildi. | Open Subtitles | فمن فعل هذا على الأرجح كان غير سعيد لوقت طويل |
Eğer cesedi kimseye görünmeden taşıdılarsa muhtemelen buradan en son ayrılmışlardır. | Open Subtitles | إذا حركوا الجثة بدون أنْ يراهم أحد فعلى الأرجح كان هم آخر من غادروا |
Bir erkeği seks için tahrik etmeden önce, muhtemelen bunların hepsini düşünmüşsünüzdür. | Open Subtitles | على الأرجح كان عليكِ أن تُفكّري بشأن ذلك قبل تتوسّلي رجل لأجل ممارسة الجنس |
muhtemelen psikotik sonuç veren o testti! | Open Subtitles | هذا على الأرجح كان الإخنبار الذي أتى بالنتيجه الإيجابيه |
Bu da muhtemelen zahmetli bir intihar şekli olurdu. | Open Subtitles | لكن على الأرجح كان ذلك ليصبح هو الشكل الأصعب للانتحار |
muhtemelen bir zamanlar hayatında iyi arkadaşları varmış hatta belki iyi bir adam... | Open Subtitles | تعلمون، على الأرجح كان لديها صديق جيد ذات مرة، أو ربما حتى رجلا جيدًا. |
Adam aşağıdan ateş etmiş, muhtemelen çömelmiş. | Open Subtitles | القاتل أطلق النار من أسفل لأعلى، على الأرجح كان جاثياً. |
muhtemelen tüm gece mürettebatıyla parti yapıyordu. | Open Subtitles | على الأرجح كان يحتفل مع الطاقم طوال الليل |
muhtemelen size söylemem gerekiyordu, ama bugün Los Angeles Limuzin Teftiş Kurulu tarafından denetleniyorum. | Open Subtitles | على الأرجح كان يجب أن أخبرك ولكن اليوم أنا يتم مراقبتي اليوم من قبل لجنة لوس أنجلوس لمراقبة سيارات الليموزين |
muhtemelen buradaymış. | Open Subtitles | لكن على الأرجح كان هنا يبدو أنه كان يحاول |