"الأرز و" - Traduction Arabe en Turc

    • pirinç ve
        
    • Sedir ve
        
    • ve pilav
        
    • pirinçle
        
    • ve pirinç
        
    İnsanlar bana para verir, dostlar ve diğerleri bana pirinç ve yağ verir... ve karşılığında ben, Allah'a onların... günahlarını bağışlaması için dua ederim. Open Subtitles يعطيني الناس النقود، الأصدقاء يعطوني الأرز و الزيت.. وأنا بالمقابل،
    Öğle vakti Song ailesi pirinç ve sebzeden oluşan yemeklerini yiyor. Open Subtitles إنه منتصف النهار، وعائلة سونق تتناول وجبة الغذاء المكونة من الأرز و الخضروات
    Sedir ve çam ağacından yapılan ev. Open Subtitles بيتكم ذو أشجار الأرز و الصنوبر
    Yakın zamanda bitkiler ve topraktan aldıkları besin arasında miselyum tarafından yönetilen çok-yönlü bir aktarım keşfettik. Miselyum, huşgillerden aldığı besini baldıran, Sedir ve Douglas köknarı gibi bitkilere dağıtan bir anne gibidir. TED لقد اكتشفنا الآن أن أن هناك انتقال متعدد الاتجاهات للمواد الغذائية بين النباتات، مخففة بواسطة الميسيليوم فالميسيليوم هي الأم التي تعطي المواد الغذائية من أشجار جار الماء و البيتولا إلى الشوكران و الأرز و دوغلاس التنوب
    Kıymalı patates ve pilav var. Open Subtitles هناك بعض بقايا الأرز و اللحم سأسخنه لك
    Sizi pirinçle besliyorlar, kendileri darı yiyor. Open Subtitles سيطعموك الأرز و يعيشوا علي الطحين.
    Mutlu Budist, sadece et suyu ve pirinç yiyordu. Open Subtitles بوذي مرح، لا يأكل سوى الأرز و المرق
    İlk kuşak anavatanında pirinç ve sebzeyle beslenmeyi öğrenmişti. Open Subtitles كان الجيل الأول يقتات على نمط غذائي مكوّن من الأرز و الخضروات في موطنهم الأصلي.
    pirinç ve fasulyeyle beslendiğinizi biliyorum. Open Subtitles أعرف أنكم لم تتناولوا غير الأرز و الفول.
    Blender'a koy, krem gibi olana kadar ez, pirinç ve sebze ekle. Open Subtitles ، ضعيه في الخلاط أخلطيها حتى تصبح كالكريمة ومن ثم ضيفي الأرز و الخضار
    Biraz pirinç ve fasulyeyle birlikte teriyaki de marine edersin. Open Subtitles أدهنها بالخل و بعض الصلصة و أضيف إليها بعض الأرز و الفصوليا إلى جانبها
    pirinç ve şeker sorun değil. Open Subtitles الأرز و السكر لا يشكلا المشكلة
    Toby bunu kaybederse elinde paketli pirinç ve araba cilasından oluşan teselli hediyesiyle eve dönmez. Open Subtitles إن خسر (توبي) هذا ، لن يعود إلى المنزل مُحملا ًبهدايا الرحيل أو أكياس الأرز و شمع السيارات
    Sedir ve meşe ağaçları arasında kurulu bir yer. Open Subtitles مكان به شجر الأرز و البلوط
    Sedir ve çamdan. Open Subtitles الأرز و الصنوبر
    "Sedir ve Çamdan Ev. Open Subtitles "بيت الأرز و الصنوبر"
    Senin için, kuru fasulye ve pilav yapmasını bile öğrendim. Open Subtitles تعلمت إعداد الأرز و الفول فقط من أجلك
    Peki kahrolası pirinçle silahlar? Open Subtitles ماذا عن الأرز و الأسلحه ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus