"الأرض في" - Traduction Arabe en Turc

    • Dünya
        
    • yerden
        
    • dünyanın
        
    • dünyada
        
    • deki yer
        
    • deki Toprak
        
    • içinde yere
        
    Bizler, tabi ki, şu anda Dünya'nın yer çekimi alanındayız. TED طبعا جميعنا عالقون في حقل جاذبية الأرض في هذه اللحظة.
    Dünya'ya ait her türden toprak çeşidi ve hava koşulları birkaç saatlik mesafede. Open Subtitles جميع تشكيلات اليابسة والطقس معروفة لكوكب الأرض في غضون بضعة ساعات من السير.
    Sizi gaz ile dolduruyor ve yerden bir balon gibi havalanmanızı sağlıyor. Open Subtitles تملؤك بالغاز و الغاز يتجمع بداخلك فيرفعك من على الأرض في الحال كالمنطاد
    ingiltere'de, suçluyu, sehrin ortasinda, yerden yarim metre yukarida, bir kafesin içine koyarlardi. Open Subtitles في إنكيلترا، كانوا يُعَلِقونَ المُجرِم في قَفَصٍ مُرتَفِعٍ عِدَةَ أقدامٍ عَن الأرض في وَسَطِ ساحَة البَلدَة
    dünyanın evrenin merkezinde olduğunu düşünün ve onu çevreleyen gökyüzü bir küreye yansıtılmış. TED عليك أن تتخيل أن الأرض في منتصف الكون وتحيط بها السماء بشكل كروي
    dünyada geriye kalan tek canlılar olduğumuzu farkedince... sıfır yılı bizi manyaklaştırmıştı. Open Subtitles ذعرنا لادراكننا أننا قد نكون الوحيدين الأحياء على الأرض في العام صفر
    Sizi Anthony Hubbard'la tanıştırmak isterim. Brooklyn'deki yer ekibimde görevlidir. Open Subtitles أود أن أقدم لكم أنتوني مساعدي على الأرض في بروكلين
    Bu bilgiyi Ba Sing Se'deki Toprak Kralı'na iletmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نُوصل هذه المعلومة (لملك الأرض في (باسينج ساي
    Kay, Dünya kötü durumda ve belki de sadece sen kurtarabilirsin. Open Subtitles .أعتقد أن الأرض في خطر و أنك الوحيد لقادر علي إنقاذها
    Bu topraklarda büyük çoğunlukla Birinci Dünya Savaşı gazileri ve aileleri yaşıyordu. Open Subtitles كانت الأرض في الغالب يسكنها الحرب العالمية الأولى قدامى المحاربين وعائلاتهم الذين
    Ve bu değişim yazın ve kışın Dünya'ya düşen güneş ışığı miktarını da etkiliyor, bu da iklimi etkiliyor, değişmesini sağlıyor. Open Subtitles وهذا يؤثر على كمية أشعة الشمس التي تسقط على الأرض في الصيف والشتاء، وهذا له تأثير على المناخ، فإنه يجعله يختلف.
    Dünya adına sahiden samimi düşünceleriniz varsa benimle buluşursunuz ve bir uzlaşmaya varırız. Open Subtitles إذا كنت تحملين حقا مصلحة الأرض في قلبك فسوف تقابليني وسنتوصل الى تسوية
    Sonuç olarak bu, dört milyar yıl içinde yalnızca bir kez, Dünya'da gerçekleşti. TED على أي حال، فقد حدث ذلك فقط مرة واحدة على الأرض في 4 مليارات سنة.
    Eski kilisedeyken yerden dev otlar çıktı, onlar büyükbabayı götürdü. Open Subtitles الأعشاب العملاقة التي تنمو من الأرض في الكنيسة القديمة، أمسكت بجدي
    - Bahçe bölümünde yerden aldığım çiçekler mi onlar? Open Subtitles هل هذه الزهور التي ألتقطتها من الأرض في قسم الحدائق؟
    Dairesindeki her şey yerden yüksekteydi. Open Subtitles كل شيء كان قبالة الأرض في شقته.
    Benim hayalim New York'ta dünyanın ilk yeraltı parkını inşa etmek. TED حلمي أن أبني أول حديقة في العالم تحت الأرض في مدينة نيويورك.
    Diğer bir deyişle, insanlar dünyanın yerlisi değiller. Open Subtitles إن الأرض في واقع الأمر، ليست الموطن الأصلي للبشر
    Ben, dünyada pilotken görmüştüm, radarım eziliyordu. Open Subtitles أنا رأيت مثل ذلك , عندما كنت طيَّاراً في جهة الأرض في السابق وراداري تعرّض للتشويش
    Belki onu YouTube'da izlemişsinizdir, Seul'deki yer altı alışveriş merkezinde keyifle alışveriş yapıyordu! Open Subtitles ربما شاهدتموها بالفعل على "يوتيوب"، وهي تستمتع بجولة تسوق في مجمع تجاري تحت الأرض في "سيول"!
    Bu bilgiyi Ba Sing Se'deki Toprak Kralı'na iletmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نُوصل هذه المعلومة (لملك الأرض في (باسينج ساي
    30 saniye içinde yere yıkılacağına 1000 dolarına bahse girerim. Open Subtitles أراهن بـ 1,000$ بأنه سيكون على الأرض في 30 ثانية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus