- Raflar için yardım gerek derim. | Open Subtitles | بوسعي القول أني بحاجة إلى مساعدة في تنظيم الأرفف |
- Kitaplarınız için Raflar. - Bu çok güzel, evet. | Open Subtitles | هذه الأرفف من أجل كتبك- هذا رائع شكرا لكي- |
Ebeveynler dükkanı açar ve envanter ile rafları doldururlar tek limit sperm, yumurta ve ekonomidir. | TED | يفتتح الأباء متجرا ثم يبدأون بملأ الأرفف بالمخزون، والقيود الوحيدة لهذا هي الحيوانات المنوية والبويضات والاقتصاد. |
Ve en son ne zaman rafları düzenlediğimi hatırlamıyorum bile,ve-- ve düğün porselenlerini temizleyeceksin. | Open Subtitles | و لا يمكنني أن أخبرك منذ متى لم أستبدل الأرفف ستنتهين بالطقم الفضي لزواجنا كيف عرفت هذا؟ |
Raflarda iddialı kitaplar yok, duvarlarda fantezi resimler yok. | Open Subtitles | لا وجود لكتب معقّدة على الأرفف أو أعمال فنية على الحوائط. |
Onu dükkânın diğer ucundaki raflara doğru fırlatmış. | Open Subtitles | اِنفجرت وقذفته عبر المحل إلى بعض الأرفف. |
Ona göre sadece evimde raflı dolap kuran bir arkadaşsın. | Open Subtitles | على حدّ علمه، أنتَ مجرد صديق يقوم بتجميع الأرفف في بيتي |
Lady Catherine de Bourgh bu rafların uyacağını önerme nezaketinde bulundu. | Open Subtitles | السيدة كاثرين دى بورج كانت لطيفة بما يكفى كى تقترح أن تلك الأرفف ملائمة للغاية |
Raflar eğri değil. Zeminin engebeli. | Open Subtitles | الأرفف ليست مائلة، إنها الأرضية |
İnşa şeylerini severdi: Raflar, sandalyeler. | Open Subtitles | كان يحب بناء الأشياء ، الأرفف ، والكراسي . |
Buraya Raflar yerleştirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تزويده ببعض الأرفف |
Onuncu koridora rafları düzenleyecek biri, lütfen. | Open Subtitles | فليتجه مُنظِّم الأرفف إلى الممر رقم 10 ، رجاء |
Seni boğulmaktan kurtardığımda, bazı rafları kullanabileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | تذكُري حينما كنت تختنقين ,وانا انقذتك وانتِ اخبرتني انه يمكنني الحصول على مساحة في هذه الأرفف |
Gidip bakkal çırağı gibi rafları düzenlememi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | وماذا, تريدني أن أذهب لتكديس الأرفف مثل عاملة في بقالة؟ |
Oyuncuların bütün rafları doldurmak için 10 dakikası var. | Open Subtitles | حيث ان اللاعبين لديهم 10 دقائق ليحاولوا ان يملئوا الأرفف |
rafları şimdi takın o zaman. | Open Subtitles | حسنا, ماذا عن تركيب الأرفف الأن؟ |
- Karımda neredeyse her baskısı var. Raflarda yerimiz kalmadı. | Open Subtitles | زوجتي تملك طريقاً كل إصدار، لقد نفذت منا الأرفف. |
Bir yıl içinde bizim PC'lerimiz Raflarda onlarınkilerinin yanında yerini alacak. | Open Subtitles | وبعدها بسنة بالكمبيوتر الخاص بنا سيرص على الأرفف بجانب خاصتهم |
Raflarda yanından geçtim. | Open Subtitles | لقَد مررت بالقرب منها عند الأرفف. |
raflara çıkacak yeni makineler ya hızlı olmalı ya da ucuz. | Open Subtitles | الآلة القادمة التي سنضعها على الأرفف إما أن تكون أسرع أو أرخص |
Fişeği raflara doğru ateşle. | Open Subtitles | -أطلق النار فوق الأرفف . |
Bu benim gerçekten raflı dolap kurmak zorunda olduğum anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل هذا يعني أنّه يجب أن أجمّع الأرفف بالفعـل؟ |
Hatta senin gereksiz Çin süslerini bile rafların üzerinde sakladım. | Open Subtitles | المكان كما هو والأطباق الصينية الرخيصة على الأرفف |