Üç yıl önce uçmak için sokakta bir keşi becerdin diye mi? | Open Subtitles | أنكِ جلبته إلى الحياة في أحد الأزقة قبل ثلاث سنواتٍ، تحت تأثير المخدر؟ |
Bir keresinde, ki bu en sevdiğimdir bir sokakta sevişirken, seni arayıp seni sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | وكان هناك ذلك الوقت وهو المفضل لدي عندما كنّا نتقابل في أحد الأزقة وإتصلت بك لتخبرك بأنها تحبك |
Bir sürü çıkmaz ve Ara sokak var. | Open Subtitles | انه قاس الكثير من الشوارع المسدودة و الأزقة |
Önümdeki duvara iki tane daha, şu taraftaki Ara sokaklara da üç tane. | Open Subtitles | هناك اثنان آخران على الحائط أمامي وثلاثة في الأزقة في مواجهة هذا الطريق |
sokaklardan çekilen tipler, çıkmaz sokaklarda iğrençliklerine devam ediyorlar! | Open Subtitles | رأيت أشخاصاً في الشوارع أُقلعوا عن إدمانهم يتقيؤون في الأزقة |
Ara sokakları bunlarla kapatıp polisin onları kovalamasını engellemeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | يقفون في الأزقة بهذه الطريقة حتى لا يستطيع الشرطة ملاحقتهم هناك. |
Araştırmak üzere gittiğim mavi bölgenin dış merkezinde bir köy. Gördüğünüz gibi mimari güzellik başlıca değerleri değil, başlıca değerleri, yoğunluk: iç içe geçen evler, yol ve sokaklardan ibaret. | TED | إنها قرية في وسط المنطقة الزرقاء حيث ذهبت لأتحرى ذلك، وكما ترون ، فإن الجمال المعماري ليس المؤثر الرئيسي بها، ولكنها الكثافة: المنازل ذات المسافات الصغيرة بينها، الأزقة المتشابكة والشوارع، |
Amerika, atalarınızın devrimci ideallerinin yozlaştırıldığı ve kapitalizmin uşakları tarafından Ara sokaklarında pazarlandığı bir batakhanedir. | Open Subtitles | أمريكا هي بيت دعارة حيث افكار ابائكم الثورية معطوبة والتي تباع في الأزقة من قبل موردين للرأسمالية |
Biz bir son sokakta bu gibi gördüm çünkü muhtemelen ve 150 daha önce. | Open Subtitles | هذا غالباً لأننا رأينا واحداً مثله في الزقاق الماضي . و الأزقة الـ 150 قبلهم |
Savaş alanında arka sokakta silah anlaşmaları olur. | Open Subtitles | الكثير من الأسلحة والعتاد من تلك الأزقة التي تحدث في منطقة الحرب |
sokakta bayılmış bir kız buldum. | Open Subtitles | أجل, عثرت على فتاة مُغشى عليها في أحد الأزقة |
Beni yakaladıklarında bir arka sokakta köpeğimi gezdiriyordum. | Open Subtitles | أنني كنت في أحد الأزقة, ألاعب كلبي.. |
Her köşeye, her sokak köşesine, her otele, her gazinoya bakılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكم أن تبحثوا في جميع الشوارع و الفنادق و الكازينوهات و الأزقة |
Bu saatte Pasadena sokakları sarhoş gemiciler ve sokak kedileriyle kaynıyor. | Open Subtitles | تعج بالبحارة السكارى وقطط الأزقة |
Polis şu sıralar, erkekleri... karanlık sokaklara çekip acımasızca döverek cüzdanlarını çalan... | Open Subtitles | الشرطة تبحث الآن عن الفتاة المثيرة قاطعة الطريق شابة جميلة تنقض على الرجال فى الأزقة المظلمة |
O civardaki Ara sokaklara bakıyoruz, ev ev geziyoruz. | Open Subtitles | لذا فسنبحث فى الأزقة فى المنطقة ، من منزل إلى منزل |
Genellikle karanlık sokaklarda tenha parklarda yaptığı için departmanımız ona anlayış gösteriyor. | Open Subtitles | طالما كان يفعلها في الأزقة المظلمة والمتنزهات الفارغة، حسناً كنا في الإدارة مشفقين عليه |
Ara sokaklarda saklanarak yemediğini bilmek güzel. | Open Subtitles | من الجيد معرفة أنك لست مختبئ بأحدى الأزقة في مكان ما |
Kovalamada sokakları da çatıları da kullanmışsınız, ...bu sebepten düz yoldan kaçmaktan sakınmışsınızdır. | Open Subtitles | أنت استخدمت الأزقة و السطوح خـــلال المطاردة التي حدثت لابد من أنك تجنبت الشوارع المستقيمه لهذا السبب |
Ve dünyanın tüm sokaklarında yürüyüp bu dünyanın sefilliğini anlatabileceğim. | Open Subtitles | وسوف أمشي في الأزقة في العالم ويقول البائسة لهذا الأرض ما أعتقد منهم. |
sokaklar daha güvenli yaşlı insanlar en karanlık Ara sokaklardan rahatça geçebiliyorlar ve güçsüz ve ineklerin bilgisayar programlama yetenekleri takdir ediliyor. | Open Subtitles | والعجائز يختالون باطمئنان في ..الأزقة المظلمة والضعفاء والعاجزون محترمون ..لقدراتهم على برمجة حواسيبهم |