"الأسبيرين" - Traduction Arabe en Turc

    • aspirin
        
    • aspirini
        
    • aspirinden
        
    Bir grubun üyeleri günlük aspirin, diğerleri günlük plasebo alıyor. TED تتعاطى المجموعة الأولى الأسبيرين يومياً، في حين يتعاطى الآخرون علاجا وهميا.
    Testin sonunda kontrol grubu, aspirin alan gruba göre çok daha fazla kalp krizi geçirdi. TED في نهاية التجربة، عانت المجموعة الثانية بشكل واضح من الإصابة بنوبات القلبية مقارنةً بالمجموعة التي تعاطت الأسبيرين.
    Eğer insanların başağrıları olmasaydı... aspirin endüstrisi nasıl ayakta kalırdı? Open Subtitles إذا لم يصاب الناس بالصداع ماذا كان ليحدث لصناعة الأسبيرين ؟
    Baloda Vince Fontaine'i Kola'ma aspirin koyarken yakaladım. Open Subtitles مَسكتُ فينس فونتين يضْع الأسبيرين في الكوكا بتعتي اثناء الرقصِ.
    Bu adamın bir yerlerde aspirini yok mu? Open Subtitles أليس أي رجل يكون معه مئات من حبات الأسبيرين في مكانٍ ما؟
    "Malcolm River tutuklandı" Bana aspirinden fazlası lazım. Open Subtitles أحتاج شيءا أقوى من الأسبيرين أتعرف ما أعنيه؟
    Seni revir koğuşuna yollayacağım, bir aspirin al, bu seferlik git dinlen. Open Subtitles سأُرسلُكَ إلى جناح المَشفى لتحصَل على بعض الأسبيرين سأدعكَ تنام هذه المَرة فقط
    Şu anda uyanık. Ona yardım için aspirin bulmalıyım. Open Subtitles استيقظت الآن عليّ الحصول على بعض الأسبيرين لمساعدتها
    Banyoda aspirin ve grip ilaçlarından başka bir şey yok. Open Subtitles لا شئ سوى الأسبيرين و أدوية البرد بالحمام
    bir aspirin ver de, eve gideyim. Open Subtitles أعطِني فقط بعض الأسبيرين , و أرسليني إلى المنزل
    İyi, belgeleri ona verirken, yanında da bir kutu aspirin ver! Open Subtitles اعرضها عليه مع صندوق من أقراص الأسبيرين
    İyi, belgeleri ona verirken, yanında da bir kutu aspirin ver! Open Subtitles اعرضها عليه مع صندوق من أقراص الأسبيرين
    Çok yakında hastalarım, ...bana güvenip de aspirin bile içmeyecekler. Open Subtitles ... قريباً جداً، مرضـاي لن يثقوا بـي حتّى بوصف الأسبيرين لهم
    - Elim çok iyi doktor. - İki aspirin al ve beni sabah arama. Open Subtitles يبدو أن يداي أصبحت افضل, دكتورة - خذ دواء الأسبيرين ولا تتصل بي في الصباح -
    Bana sadece birkaç aspirin ver, olur mu? Tamam, bunu burada tut. Open Subtitles احضر لي بعض الأسبيرين حسنا امسك هذا
    aspirin almak için banyoya gittim... ve aynaya baktığımda... ve... Open Subtitles دخلت الحمّام لاحصل على بعض الأسبيرين... وحدث اني نظرت في المرآة... و...
    İstediğin kadar aspirin alabilirsin. Open Subtitles يمكنك أخذ ما تريد من الأسبيرين
    aspirin almadıysa hiç mantıklı değil. Rob? Open Subtitles و هو غير منطقي إلا إن تناولت الأسبيرين
    aspirini ele alalım -- kardiyovasküler hastalık riskini azaltmak için aspirin alan dördümüzden biri bilmeden aspirine dirençli. Hâlâ her yıl binlercesini öldüren mide ve bağırsak kanamaları riskleri var. TED خذ الأسبيرين كمثال، واحد من أربعة مننا يتعاطى الأسبيرين للتقليل من مخاطر أمراض القلب والأوعية الدموية، من دون العلم بما يسمى مقاومة الأسبيرين. وبذلك فهي ما تزال لديها مخاطر النزيف المعوي نفسها مما يقتل الآلاف من الأشخاص كل عام.
    Beni aspirinden uzak tut. Open Subtitles لا تعطيني شيئاً إذاً ابعديني عن الأسبيرين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus