Benimle böyle konuşmaya kalkışma, seni ihtiyar at. Stüdyo telefonlarına cevap vermeyecek diye kızgınsın, yoldaş. | Open Subtitles | أيها المختل ، أنت تفعل هذا لأن الأستديو لا يردون على أي من مكالماتك أيها الرفيق |
Stüdyo baskısından dolayı erkenden yola çıktığımızı söylersin. - Bu ahlâki değil! | Open Subtitles | لا يا كارل لا يمكنك أن تفعل هذا قل لهم أن الأستديو أستعجلنا |
Stüdyo, polisi aramış! | Open Subtitles | رجال يرتدون الزى العسكري الأستديو أستدعى رجال الشرطة |
Bir de dün stüdyoda kaydettiğiniz versiyon vardı. | Open Subtitles | ثم هناك النسخة التي سجلتها بالأمس في الأستديو |
Çekimleri arka stüdyoda yapman gerekiyor. | Open Subtitles | أنت من المفترض أن تصور فى الأستديو الخلفى |
Umarım ikiniz de stüdyoya gerçek bir tur için gelirsiniz. | Open Subtitles | اتمنى منكما ان تأتيان وتقوما بجولة حقيقية في الأستديو |
stüdyoya uğramalısın. Dekorlar muhteşem. | Open Subtitles | عليك أن تأتي إلى الأستديو فالتحضيرات رائعة |
Bunlar Stüdyo kurmak için izin aldığın zaman belediye tarafından gönderilen planlar. | Open Subtitles | هذه المخططات المتقدمة للحكومة عندما طلبت صلاحية إنشاء هذا الأستديو |
Devam filmi çekiyoruz Stüdyo fazlasını istiyor | Open Subtitles | نحن نعدّ جزءا ثانيا، يريد الأستديو المزيد |
Eşyaların çoğu Stüdyo dairesinden. | Open Subtitles | معظم هذه الأشياء جاؤوا بها من الأستديو الخاص به |
Stüdyo için tarihi karıştırmışım. Yarın için kiralamışım, bugüne değil. | Open Subtitles | في الحقيقة حجزي في الأستديو بتاريخ الغد وليس اليوم |
Çocuklar, Stüdyo turu atmak ister misiniz? | Open Subtitles | ما رأيكم بجولة في الأستديو يا أطفال؟ |
Şu fotoğraflarla ilgili olarak Stüdyo şefiyle konuşacağım. | Open Subtitles | سأتحدث لأداره الأستديو حول هذه الصور |
Çocuklar pornoyu seviyor. Neredeyse stüdyoda yaşıyorlar. | Open Subtitles | الرجال يحبون الإباحية تقريباَ يعيشون في الأستديو |
New York'u ziyaret etmek çok hoş. stüdyoda o kadar tıkılıp kalmıştım ki! | Open Subtitles | من الرائع أن أزور نيويورك لقد كنت عالق في الأستديو |
Harrison, Tania stüdyoda Randall Walters'la akrama olup olmadığını merak ediyor. | Open Subtitles | هاريسون ، تانيا فى الأستديو تتسائل هل أنت على صلة ب راندال والترز؟ |
Ama sonunda onu stüdyoya getirip amplifikatörünü, bulmak için hayatını harcadığı o sesi elinden aldın. | Open Subtitles | ثم تجلبه إلى الأستديو وأخذت مكبر الصوت خاصته الصوت الذي لزم حياة بكاملها ليصنعه |
İşte bir oyuncu ruhu Görüyor musun? Yarın sabahleyin stüdyoya gel. | Open Subtitles | جيد ، هذه الروح المعنوية المطلوبة أرأيت ، تعال إلى الأستديو في الصباح |
- Belki de stüdyoya gitmeliyiz. Zahmet etmeyin, gidiyorum. | Open Subtitles | ربما عليك الذهاب إلى الأستديو لا داعي أنا ذاهب |
Bazı geceler stüdyomda kalacağım ve diğer gecelerde senin yanında olacağım. | Open Subtitles | أني سأمضي بعض الليالي في الأستديو وبعض الليالي سأكون هنا معك |
Bu akşam kendisini stüdyomuzda konuk ettiğimiz için çok şanslıyız. | Open Subtitles | و نحن محظوظين بوجوده معنا في الأستديو الليلة |
Babamın stüdyosunda oturuyor ve resim yapıyor aynı müziği tekrar tekrar dinliyor. | Open Subtitles | هي فقط تجلس في الأستديو وترسم تستمع لنفس الموسيقى بأستمرار |