evet. koridorun sonunda bir adam var. silahı var. Resepsiyon görevlisini vurdu. | Open Subtitles | نعم، هناك رجل بأسفل الصالة معه مسدس، قام بقتل موظفة الأستقبال |
Ama siz orada beklerken Resepsiyon görevlisi, size, kahve isteyip istemediğinizi sormaz | Open Subtitles | ولكن لا تعتمد أن موظف الأستقبال يعرض عليك بعض القهوة عندما تنتظر دورك |
Dr. Keagy resepsiyona gelin lütfen. | Open Subtitles | .أنا أنادي الدكتور كيغي .الدكتور كيغي تعال الى الأستقبال لو سمحت |
Scooter'ı park yerinde bırakacağım. Anahtarı da resepsiyona veririm. | Open Subtitles | سأترك لك الدراجه البخاريه فى موقف السيارات و سأترك لك المفاتيح فى الأستقبال |
Nişanlım, resepsiyonda kullanılacak örtü ve peçeteler için yardımımı istiyor. | Open Subtitles | . خطيبتى تريد مساعدتى فى أختيار لون بياضات غرفة الأستقبال |
Bekle, sanırım Clive'ı öyle biriyle resepsiyonda konuşurken görmüştüm. | Open Subtitles | أنتظر أعتقد أنى رأيت كلايف يتحدث إلى شخص ما فى هذا الشبه في غرفه الأستقبال |
Şey, biliyor musun, onu resepsiyonun yanındaki küçük dükkandan satın alabilirsin. - Öyle mi? | Open Subtitles | أتعرفين, يمكنك الحصول عليه من المحل الصغير فى الأستقبال |
Resepsiyon görevlisi bana görüşme odasının burada olduğunu söylemişti de? | Open Subtitles | الأستقبال أخبرني أن غرفة المقابلات، هنا في الخلف |
Mormon Resepsiyon memuresiyle sayıyı yakalıyoruz. | Open Subtitles | ولدينا تلك الأم التي في الأستقبال |
Resepsiyon görevlisi erkek arkadaşıyla tartışmaya başlamış. geçen gece hangi cehennemdeydin? | Open Subtitles | موظفة الأستقبال كانت تتجادل مع صديقها |
Ben Dr. Turner'ım ama bütün paketleri Resepsiyon imzalıyor. | Open Subtitles | أه. أنا الدكتورة (ترنر) ,لكن موظف الأستقبال لدينا يوقع على كل الطرود. |
Resepsiyon görevlisi misiniz? - Sanırım. | Open Subtitles | هل أنتٍ موظفة الأستقبال ؟ |
- Resepsiyon mu? | Open Subtitles | الأستقبال ؟ |
Oradan girip, resepsiyona çıktın. | Open Subtitles | فدخلت بهذه الطريقة, وصعدت الى صالة الأستقبال |
Bildiğini sanıyorum resepsiyona bırakmışlar. | Open Subtitles | أعتقدت بأنكِ تعرفين تم تركها في مكتب الأستقبال |
resepsiyona koşup telefonu kaldırdım. | Open Subtitles | ذهبت الى الأستقبال وأستمعت الى مكالمته |
Atkuyruğu ve resepsiyonda yüzü dövmeli olan adamların bunun olmasına izin verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني التصديق بأن الرجل بقصة ذيل المهر ووشم الوجه في مكتب الأستقبال ترك هذا يحدث |
resepsiyonda görevliydim, çelik başlıklı adamın biri içeri daldı susturuculu bir silahı vardı. | Open Subtitles | كنت بجوار مكتب الأستقبال ثم دخل رجل يرتدى خوذة. و كان لديه سلاح كاتم للصوت. |
Bu daha sonrası için. Bunu resepsiyonda çalacağım. | Open Subtitles | هذا من أجل بعد ذلك هذا من أجل الأستقبال |
Yarınki resepsiyonun açılış konuşmasını Hollanda büyükelçisi yapacak. | Open Subtitles | السفير الألماني سوف يفتتح التصريحات في حفلة الأستقبال ليلة غد، |