İsrail istihbaratına göre Beyrut'tan ayrılmışlar. | Open Subtitles | لقد تم أعلامنا من قبل المخابرات الأسرائيلية بأنهم قد غادروا بيروت |
Günaydın. İsrail istihbaratından Albay Amir. | Open Subtitles | صباح الخير، أنا العقيد عامر من الأستخبارات الأسرائيلية |
İsrail hükümeti kardeşime yardım edemez durumda ve Filistin Kurtuluş Örgütü de kardeşime yardım edemez durumda. | Open Subtitles | و موقف الحكومة الأسرائيلية هو عدم مساعدة اختي وموقف منظمة التحرير الفلسطينية هو عدم مساعدة اختي |
- Bak, bırak da INP ile bir görüşeyim. | Open Subtitles | دعيني أذهب وأتحدثُ مع الشرطة الأسرائيلية |
- Hayır, INP'yi boş ver. Onu ben hallederim. | Open Subtitles | لا، أنسى أمر الشرطة الأسرائيلية أستطيع تولي أمرهم |
İsrailli SAT komandoları. Babanın kurulmasına yardım ettiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | السي بي سي الأسرائيلية اظن والدك ساعد في اقامتها |
Şu salak McGee ve İsrailli kız ta Silver Spring'de oturuyor. | Open Subtitles | (ماغي) و تلك الفتاة الأسرائيلية كل تلك المسافة إلى "سيلفر سبرينغ"؟ |
... İsrail istilasına. | Open Subtitles | فى التوغلات الأسرائيلية. |