Burada kalmak daha kolay gelebilir ama seni temin ederim, öyle değil. | Open Subtitles | وربما يبدو من الأسهل أن تبقى هنا لكنى أعدك ،هذا ليس أسهل |
Annelik yapmak yerine, annelik üzerine nasihat vermek daha kolay herhalde. İstiyor musun? | Open Subtitles | يبدو أنّه من الأسهل أن تسدي نصائحاً شهرياً على أن تكون أمّاً .. |
Şey, bilimi veya herhangi bir şeyi eleştirmek için değil ama buna "pembe olan" demek daha kolay olmaz mıydı? | Open Subtitles | أتعرف ، لا أقصد نقد العلم او اي شيء لكن أليس من الأسهل أن تسميها المادة الزهرية |
Yere yatsak da üzerimize basarak yürüseler daha kolay olmaz mı? | Open Subtitles | أليس من الأسهل أن نستلقي وندعهم يمشون علينا ؟ |
Buraya demir keskisi getirebilirim ama sen açarsan, daha kolay olur. | Open Subtitles | أستطيع طلب قاطعي الأقفال لكن سيكون من الأسهل أن تفتحها |
Bunu benim sahte kimliğim altında yapmak daha kolaydı. | Open Subtitles | كان من الأسهل أن أفعل ذلك تحت اسمي المستعار. |
İnanmak, inanmamaktan daha mı kolay yani? | Open Subtitles | مثل أنه من الأسهل أن تؤمن به ثم لا؟ |
Sinirlerinizi gevşetmek için bir doktora gitmeniz çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الأسهل أن تذهب لطبيب و تخبره أنك تحتاج ما يهدئ أعصابك |
Evet,bazen böylesi daha kolay oluyor. | Open Subtitles | نعم . بعض الأحيان من الأسهل أن تقوم بتلك الطريقة |
Ama gözlerini kapatıp sefillik yokmuş gibi davranmak daha kolaydır. | Open Subtitles | من الأسهل أن تغلقي عينيكِ وتتظاهري بأنّ التعاسة غير موجودة |
Çünkü nelerin tehlikede olduğunu biliyorsun. Yanlış yapmak daha kolay. | Open Subtitles | لأنك تعرف ما الذي على المحك ومن الأسهل أن تخطىء |
Hata kavramı şöyle işliyor: Bir jazz müzisyeninin bakış açısından, bir başkasının hatası hakkında konuşmak daha kolay. | TED | وبالتالي فكرة الخطأ: من وجهة نظر موسيقي جاز، من الأسهل أن تتحدث عن خطأ شخص آخر. |
Ancak, doğruyu yaymak, eskisinden çok daha kolay. | TED | كما أنه من الأسهل أن تنشر الحقيقة مما كان عليه في السابق. |
Eğer geri gidip o makineyi getirirsek ve geriye doğru çalışmasını sağlarsak daha kolay olmaz mı? | Open Subtitles | أليس سيكون من الأسهل أن نعود الى هناك و نأتى بهذه الأله و نجرب تشغيلها بطريقة عكسية |
Diğer taraftan girilse daha kolay olmaz mıydı? | Open Subtitles | أليس من الأسهل أن يكون الدخول من الطريق الأخر ؟ |
Buna sebep olanı bilseydik, tersine çevirmesi daha kolay olmaz mıydı? | Open Subtitles | لكن أليس من الأسهل أن نعكس هذا إذا عرفنا ما الذي سببه؟ |
Bir seferliğine onsuz alışverişe çıkmak daha kolay olur sanmıştık. | Open Subtitles | أعتقدنا أنه سيكون من الأسهل أن نستعرض الفساتين بدونها |
- Ben yaparsam daha kolay olur. | Open Subtitles | من الأسهل أن أقوم بذلك بنفسي كلا كلا، أمّاه |
Sanırım kendi kendime çözmem senin için daha kolaydı. | Open Subtitles | أخمن أنه كان من الأسهل أن تدعيني أكتشفه بنفسي |
O an için, onu öpmek, öpmemekten daha kolaydı. | Open Subtitles | و في تلك اللحظة, كان من الأسهل أن أقبلها من أن لا أقبلها |
Bandın arkasında durmak daha kolay yani. | Open Subtitles | من الأسهل أن تقفي خلف اللاصق |
Kendini asması bile daha kolay olurdu. Ama birileri ona: | Open Subtitles | كان من الأسهل أن يشنق نفسه لكن بعض الناس الطيبين قالو له |
Bilirsin, o harika biri ama bazen gözünün içine bakmayan insanlara açılmak daha kolay oluyor. | Open Subtitles | إنّه رائع، لكن أحياناً يكون من الأسهل أن تبوح إلى أناسٍ لا ينظرون إليكَ |
İki, eğer özgün olduğunu söylemezsen özgün olmak daha kolaydır. | TED | أثنين، من الأسهل أن تكون أصلي إذا لم تقل أنك أصلي. |