Öndeki Çitler eğik duruyor. Kafası iyiyken kırpmış galiba. | Open Subtitles | لأنّه وضع الأسيجة الأماميّة غير . متوازنة , يبدو انّه وضعها وهو ثمل |
Aramızda Çitler olmadan konuşabilmek ne güzel. | Open Subtitles | فكم يكون لطيفاً أن نتحدّث دون تلك الأسيجة بيننا |
Beyaz, sivri Çitler ve kusursuz aile evleri... | Open Subtitles | رؤية الأسيجة الخشبية البيضاء والبيوت الأسرية المثالية |
Kordonun çevresindeki elektrikli teller çalışır durumda. | Open Subtitles | الأسيجة الكهربائيّة مُفعّلة حواليّ الحدود. |
Ağaçlar ve çalılar tam bir, ...mahremiyet sağlıyor. | Open Subtitles | فان الأشجار و الأسيجة ستوفران خصوصية كاملة هكذا اذاً |
Ben... Ben... Bu çalıları kimin yaptığını öğrenmeliyim aslında. | Open Subtitles | ينبغي أن أعرف من يصمم الأسيجة هنا |
Çitler, askeri güç, barınak... ve bu toplum dışında bir sebep mi? | Open Subtitles | بخلاف الأسيجة الأخرى والصناديد والمخازن وهذا المجتمع؟ |
Çitler dikilip, sığır geçiş yolları kapatıldı. | Open Subtitles | ... الأسيجة قد إرتفعت، آثـار المـاشية حُدّدت |
Çitler yıkıldı. Kaçmazlarsa ölürler zaten. | Open Subtitles | الأسيجة سقطت، فهم إما فرّوا أو هلكوا. |
Elektrikli Çitler, her tarafı gören kameralar, silahlı güvenlikler, telsiz frekansı bozan cihazlar var. | Open Subtitles | الأسيجة الكهربائية المتعدّدة، آلات تصوير على المستوى العالي التفتيش، حرّاس مسلّحون , comm مشوشات... |
Ağaçlar ve çalılar zarar görmemiş. | Open Subtitles | إن الأشجار وشجيرات الأسيجة سليمة |
çalıları tekrar kırpıyor gibi yaparken... | Open Subtitles | أنها تقصّ الأسيجة فقد قصّت بالفعل، |