Özellikle, alış-veriş merkezinde Asyalı Noel Baba tarafından atılınca. | Open Subtitles | خصوصاً بعد أن تم خداعي من قبل بابا نويل الأسيوي في مجمع التسويق |
Ellerinde kaya tutan solgun Asyalı adamla erkeksi kadını görüyor musunuz? | Open Subtitles | انظروا لفوق، الأسيوي المعجّن والمرأة المسترجلة الحاملة لحجر؟ |
Benim açımdan Asyalı İsa'da sorun yok ama burada gerçekçi olalım. | Open Subtitles | لحظة ، أنا لا أمانع بالطفل الأسيوي. لكن لنكن واقعيين. |
Evimden dışarı çıkamam. Güney Asya Denizi'ne gidemem! | Open Subtitles | إنني لا أقدر حتى على مغادرة شقتي لا يمكنني الذهاب إلى البحر الأسيوي الجنوبي |
Neden Asya sekerleme karisimimin icinde wasabi fistiklari var? | Open Subtitles | لماذا هناك بازلاء في خليط خضرواتي الأسيوي ؟ |
Şu Çinli adamı üç ay boyunca ücretsiz işçi olarak kullandım ve sonrasında da şehre bıraktım. | Open Subtitles | لقد كنت أستخدم ذلك الرجل الأسيوي كعامل يدوي بلا أجر لثلاثة أشهر قبل أن أذهب به إلى البلدة |
Sanki o Asyalı travestiyle olduğun fotoğrafları dağıtmamı istiyorsun. | Open Subtitles | صدقا، كأنك تريدني ان انشر لك تلك الصور لك مع الأسيوي المتحول جنسيا. |
İki haftalık yoğunlaştırılmış Asyalı hocanın dersinde sevdikleriniz 'asla söylememeleri' gereken kelimelere öğrenecek. | Open Subtitles | في فصلنا الأسيوي لأسبوعين المكثف احبائكم سيتعلمون أي كلمات لا تقال ابداً |
Seni, çılgın Asyalı arkadaşım olarak tanıştırıyordum. | Open Subtitles | كنت أشير لك كصديقي الأسيوي الغير تقليدي. |
Diyor ki, "Bree Asyalı Grafiker ile evleniyor." | Open Subtitles | كُتب "براي مخطوبة لـ ويد المصمم الأسيوي المعروف." |
Ve şuradaki ter içindeki Asyalı adamı görüyor musun? | Open Subtitles | أترى ذلك الرجل الأسيوي الواقف هناك؟ |
Asyalı bir İsa'nın alışılmış olmadığını biliyorum ama-- | Open Subtitles | وأعرف أنه.. أن الطفل الأسيوي غير تقليدي... |
Brad ve Asyalı Brad rapor aldılar. | Open Subtitles | براد وبراد الأسيوي ابلغوا عن مرضهم |
Şişko, ter içindeki Asyalı adam. | Open Subtitles | إنه الرجل الأسيوي السمين |
Külahıma anlat, ufak Asyalı. | Open Subtitles | في مؤخرتك أيّها الأسيوي الشاذ |
Aslında uyuyordum sonra uyandım ve Asya borsası hakkında endişelenmeye başladım. | Open Subtitles | ثم إستيقظت وبدأت أقلق بشأن سوق البورصة الأسيوي |
Tom, South Park'ta Asya mıntıkamızı genişleten yepyeni bir suşi lokantası açıldı. | Open Subtitles | فتح مطعم للسوشي أبوابه للتو في (ساوث بارك)، موسعاً بذلك مجتمعنا الأسيوي |
- Hadi, Asya usulü Hooters'a gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن ذاهبون إلى مطعم " هوترز " الأسيوي |
Evet, burası resmen Asya mayonez fabrikası. | Open Subtitles | إنه مصنع السجق الأسيوي |
Baksanıza? Hiç Asya mayonezi yemedim. | Open Subtitles | لم آكل في حياتي السجق الأسيوي |
- Tamam Çinli başlayalım. | Open Subtitles | حسناً أيها الأسيوي هيا بنا |