{\cHFF9F00\2cH868986\3cH000004\4cH000004\fnComic Sans MS\fs22}Ama Dikenler öyle sık ve çokmuş ki, | Open Subtitles | ،ومع ذلك، فإن غابة الأشواك كانت كبيرة وواسعة |
Dikenler onu sarmalamış olsa da, aynı zamanda onu koruyorlardı. | Open Subtitles | ،إن الأشواك فعلاً حاصرت الأميرة ولكن لو نظرنا بمنظور آخر، فإنها وفرت لها راحة البال |
Burada gördüğünüz gibi, bunu yengeçlere yapay diken takarak yaptık ve daha sonra onları test ettik. | TED | وقد فعلنا ذلك بوضعنا لهذه الأشواك الإصطناعية في السرطانات كما ترون هنا، ثم بعد ذلك اختبرناهم. |
Saran'a onu nasıl ellerinle öldürdüğünü dikenli bir çalı mı anlattı? | Open Subtitles | تنمو بين الأشواك ألم أسرق المركبه التى ذهبت بها إلى الأسد؟ |
{\cHFF9F00\2cH868986\3cH000004\4cH000004\fnComic Sans MS\fs22}Dikenler arasına girdiğinde, {\cHFF9F00\2cH868986\3cH000004\4cH000004\fnComic Sans MS\fs22}dikenler çiçeklere dönüp ona yolu göstermişler. | Open Subtitles | وما إن دخل الأمير الغابة، حتى ازدهرت الأشواك ورحبت به للدخول |
Endişelenme gereken şey Dikenler değil. dikenlerden sana geçen zehir... | Open Subtitles | ليست الأشواك ما تستوجب قلقك و إنّما السمّ الذي تحقنك به |
# Biliyorsun bizi kader ayırdı. Yolumuzda Dikenler var. # | Open Subtitles | اعلموا هذا، لقد نثر القدر الأشواك فى طريقى |
# Biliyorsun bizi kader ayırdı. Yolumuzda Dikenler var. # | Open Subtitles | اعلموا هذا، لقد نثر القدر الأشواك فى طريقى |
# Biliyorsun bizi kader ayırdı. Yolumuzda Dikenler var. # # Biliyorsun bizi kader ayırdı. | Open Subtitles | اعلموا هذا، لقد نثر القدر الأشواك فى طريقى |
# Biliyorsun bizi kader ayırdı. Yolumuzda Dikenler var. # | Open Subtitles | اعلموا هذا، لقد نثر القدر الأشواك فى طريقى |
Bir diken ormanı mezarı olsun ölümün dumanıyla göklerde taşınsın! | Open Subtitles | غابة من الأشواك ستكون مقبرته تأتي عبر السماء في غيام القدر |
Hadi. Bu bir zehir diken olduğunu. Biri Kitap kontrol gidip misiniz? | Open Subtitles | هيا ، إنه سم الأشواك ، أيمكن لأحدكم أن يتفقد كتاب الظلال ؟ |
dikenli uçlar birbirine kenetlenip böceğin kaderini mühürler. | TED | تتشابك الأشواك لتقدّر مصيره الذي لا مفر منه. |
dikenli yabani güllere dokunmuyor. | Open Subtitles | هو لا ينتقي الأزهار الجميلة .. ذات الأشواك |
Evet, dikeni daha fazla olan bir gül gibi hâlâ çok güzelsin. | Open Subtitles | نعم ، مثل ، هناك الكثير من الأشواك تعرفين ، بالزهرة ..... لكنها مازالت |
Bu minik ötücü kuş, dikenleri bir kasabın çengelini kullandığı gibi kullanır ve avını parçalarken sabit kalmasını sağlar. | Open Subtitles | إنَّ هذا الطائر المُغرِّد الصغير يستخدِم الأشواك كما يستخدم الجزار خطافه لِحمل ذبيحته أثناء تقطيعه لها. |
Tahir, İslam güzel bir çiçektir. Ama bazen Dikenlere ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | الغسلام زهرة جميلة ولكن أحياناً تكون بحاجة إلى الأشواك. |
dikenlerin üzerinde çıplak ayakla yürümeyi öğrenmem yıllarımı aldı. | Open Subtitles | احتجت سنين طويلة لأتعلم السير حافياً على الأشواك |
Ama eğer o dikenlerden bazılarını güle döndürürseniz hayatı nasıl güzelleştireceğinizi bir düşünün. | Open Subtitles | لكن فكروا كيف بإمكانكم رفع العالم لو حولتم تلك الأشواك إلى ورود |
Göndermeden önce tüm dikenlerini koparabilir misiniz rica etsem? | Open Subtitles | هلا لو سمحتِ أن تزيلين جميع الأشواك قبل أن تُرسليها؟ |
Eğer bu harita bizi bu çalılıktaki her dikene götürecekse evet, harika gidiyoruz. | Open Subtitles | ,إذا كانت الخريطة تعني أننا سندخل في الأشواك إذاً نعم, نحن بخير |
O her şeye sahipken benim dikenlerim var. | Open Subtitles | لديها كل شيئ .. و أنا لدي الأشواك |