Sahip olduğun şeyleri elde edemeden ölüme mahkum olduğunu bilmek. | Open Subtitles | لمعْرِفتك بأنك حتماً سَتَمُوتُين دون نيل الأشياءِ التي ولدت من أجلها |
Gözlerim karardığı sırada yaptığım bazı şeyleri hatırlayabiliyorum. | Open Subtitles | بعض الأشياءِ التي كُنْتُ أفعلها أثناء التعتيمِ، يُمْكِنُنى تذكرها |
Benim önemsediğim şeyleri asla önemsemez. | Open Subtitles | هو أَبَداً عنايةُ مطلقاً حول الأشياءِ التي تَهْمُّ لي. |
Bazı şeyleri düzeltemezsin | Open Subtitles | هناك بَعْض الأشياءِ التي لَيستْ يَكُونُ مرتّباً لذا لا. |
Ama sonunda olup biten bazı şeylerle ilgili şeyleri bana anlattı. | Open Subtitles | كَانَ لدينا وقت قاسي بعد العطل، لكنها أخيراً أخبرتني عن بعض الأشياءِ التي تحدث معها |
Bir ile on arası derecelendirirsen eğer senin olmayan şeyleri alma eğilimini kontrol etme olasığın nedir? | Open Subtitles | على مِقياس مِنْ واحد إلى عشَر كَمْ يخرج حافزك عن السّيطرة لأَخْذ الأشياءِ التي لا تمتلكها؟ |