güzel şeyler o işe yarar, tatlım. En azından bana öyle. | Open Subtitles | هذا ما تفعله الأشياء الجميلة يا عزيزتي، على الأقل بالنسبة لي. |
Bugünlerde güzel şeyler kimin umurunda, Claudia. | Open Subtitles | من يحتاج إلى الأشياء الجميلة هذه الأيام كم سيكون عمرها.كلوديا؟ |
Her gece keşfe çıkarsan bulduğun en güzel şeyler bile, acı verici olabilir. | Open Subtitles | عندما يكون عليك أن تكتشف في كل ليلة حتى الأشياء الجميلة التي عثرت عليها يمكنها أن تصبح أشياء مؤلمة |
Fakat etrafımızdaki birçok güzel şey gibi, o da bizden uzaklaşıyor ve henüz bunun farkına bile varmadık, çünkü gerçekten bakmıyoruz. | TED | ولكن مثل العديد من الأشياء الجميلة حولنا، نفقدها باستمرار دون أن نلاحظ ذلك، لأننا في الواقع لا ننظر إليها جيدًا. |
Benim teorime göre iyi şeyler her zaman kötü şeylerle birlikte olur. | Open Subtitles | دائما ما أؤمن بهذه الفكرة أن الأشياء الجميلة تحدث مع الأشياء التعيسة |
Küçük yaşlarda beni güzel şeylere yönlendiren bir ailem olduğu için çok şanslıydım. | Open Subtitles | ...كنت محظوظة لأن والديّ ...وجهاني في عمر مبكرة .نحو الأشياء الجميلة في الحياة |
Adamın biri güzel şeylerin uzun sürmediğini söylemişti bir keresinde. | Open Subtitles | أحدهم قال ذات مرة أن الأشياء الجميلة لا تدوم طويلاً |
Peki ya Gören Gözler'le başardığın güzel şeyler ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن الأشياء الجميلة التي أنجزتها مع برنامج العين؟ |
Dünyada çok fazla güzel şeyler var, ve onları görmeni istiyorum. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء الجميلة في العالم وأنا أريدك أن ترينهم فقط |
Ya söylediğim diğer güzel şeyler? -Onları dikkate alamaz mıyız? | Open Subtitles | ماذا عن كل الأشياء الجميلة التي أخبرتك أياها حاولي التركيز عليهم |
Burada daha çok güzel şeyler var, Emmett. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء الجميلة هنا، إميت : |
Burada o kadar güzel şeyler var. | Open Subtitles | بالطبع يوجد هنا العديد من الأشياء الجميلة حمراء .. |
Bazı güzel şeyler alacaktım: | Open Subtitles | للطفل. كنت أرغب بشراء بعض الأشياء الجميلة. |
Yap şunu. Görüyorsun bütün güzel şeyler beni dinlediğin zaman oluyor. | Open Subtitles | اغرزيها أترين الأشياء الجميلة التي تحدث حينَ تستمعين إليّ؟ |
Bu küçük güzel şeyler, piloboluslar, saniyenin 2 milyonda birinde 0dan 20ye(! | Open Subtitles | هذه الأشياء الجميلة الصغيرة، فطور المدفع، بوسعها التسارع إلى عشرين متر خلال جزئين من مليون من الثانية، |
Etrafta bu kadar güzel şey varken, niçin sadece bir tek kitabı alsın, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعني ما بين كل الأشياء الجميلة لماذا لا يأخذ سوى كتاب واحد ألا توافقني ؟ |
Dünyada bir sürü güzel şey var. - Onları görmeni isterim. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء الجميلة في العالم وأنا أريدك أن ترينهم فقط |
Belki kendimizi daha iyi hissederdik böylece, ama asla iyi şeyler hakkında konuşmuyoruz. | Open Subtitles | من اجل رفع المعنويات لكنك لاتحب الحديث عن الأشياء الجميلة |
Birileri üzerimdeki çamuru temizlediğinde altındaki güzel şeylere ulaşır. | Open Subtitles | تعيشين للحب , شخص ما ينهض يوضح فوق الوحل ألي , يصل إلى الأشياء الجميلة |
Para içinde büyümenin hoş yanlarından biri hayatın boyunca çevrende hep güzel şeylerin olması. | Open Subtitles | من أفضل المميزات في الترعرع ومعكِمالكثير،أنكِستعيشين.. بجانب الكثير من الأشياء الجميلة |
Bunca güzel şeyi yaratan Tanrı'nın aynı zamanca korkunç ve kötü şeyleri nasıl yarattığını soruyor. | Open Subtitles | إنها عن، كيف للرب، الذي خلق كل هذه الأشياء الجميلة في العالم أن يخلق أشياء مخيفة وشريرة كذلك |
Yaklaşık £1,000 değerinde bir sürü güzel eşyamız var. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء الجميلة بحوالي ألف جنية للقطعة |
Yani bağlantıyı koparırsam, ekranda bu güzel şeyleri göremezsiniz. | TED | لذا إن فقدت الاتصال بينهما، فستفقدون رؤية تلك الأشياء الجميلة على الشاشة. |
Bana demek istediği şey etrafımdaki tüm güzellikleri kaçırdığımdı. | Open Subtitles | كانت تلك طريقتها لإخباري بأنّني لم انتبه لجميع الأشياء الجميلة التي كانت حولي |
Büyüdüğünde güçlü ve zeki bir genç kadın olacaksın... okula gideceksin, hoş bir delikanlıyla tanışacaksın, güzel çocukların olacak... ve odanda harika şeyler yaratacaksın. | Open Subtitles | ستكبرين لتكوني شابة قوية وذكية سترتادين المدرسة وتجدين شابا جيدا وتنجبين أطفالا وستصنعين الأشياء الجميلة التي تصنعينها في غرفتك |
Onlara birlikte yaptığımız harika şeyleri hatırlat. | Open Subtitles | وذكرهن فقط بكل الأشياء الجميلة التي فعلناها سويا |