Bob Kelso söz konusu olduğunda,... yaptığı iyi şeylerin bile... sebebinin kötü olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | على قدر الذي ذهب معه ذلك الوم أعلم أحياناً حتى الأشياء الجيدة التي يفعلها للاشخاص الخطأ |
Yaptığı iyi şeylerin hatırlanmasını istiyorum çünkü o söyledikleri kötü şeyleri yapmadı. | Open Subtitles | اريد أن نتذكر الأشياء الجيدة التي فعلها لأنه لم يرتكب الأشياء السيئة التي يقولون إنه فعلها |
Michael, birlikte yapabileceğimiz onca güzel şeyi düşün. | Open Subtitles | لا تعلم ما تقاتل من أجله بعد الآن مايكل, فكر بكل الأشياء الجيدة التي يمكن أن نفعلها سوياً |
Unutma röportajın amacı, bu kasaba için yaptığın onca güzel şeyi vurgulamak. | Open Subtitles | الآن تذكري الهدف من المقابلة أنه لتسليط الضوء على الأشياء الجيدة التي قمتي بها من أجل القرية |
Dünyanın dört bir yanında yaptığımız bazı iyi şeyleri anlattık bir hayli spesifik şeyleri. | Open Subtitles | أخبرناهم عن بعض الأشياء الجيدة التي نفعلها حول العالم, أشياء محددة. |
Korra, Amon'un bir sahtekar olduğunu ortaya çıkardığın zaman olan tüm o iyi şeyleri unutuyorsun. | Open Subtitles | -انت تنسين كل الأشياء الجيدة التي حدثت بعداناظهرتحقيقةامون . |