Artık senin ismini baş harfleri var. Sadece önemli şeyleri yazmak için. | Open Subtitles | هي حروف أسمك الآن إنه لكتابت الأشياء المهمة |
Böyle önemli şeyleri, evdeki kasamda saklamam. | Open Subtitles | لا أترك هذه الأشياء المهمة في البيت في خزانة. |
- Daha önemli şeyler varmış. - Hiç yemek getirmemiş, gidiyor. | Open Subtitles | ـ هناك الكثير من الأشياء المهمة ـ لم يحضر معه أي طعام ، إنه سيرحل |
Hayattaki önemli şeyler sözcüklerle değil, müzikle ifade edilir. | Open Subtitles | إن الأشياء المهمة في الحياة ظهرت من خلال الموسيقى، وليس الكلمات |
Bana hayatta beyzboldan daha önemli şeylerin olduğunu hatırlattı. | Open Subtitles | ذكّرَني هناك أكثر بكثير الأشياء المهمة في الحياةِ مِنْ البيسبولِ. |
Sanki dünyada daha önemli şey yokmuş gibi. Mesela Mussolini. | Open Subtitles | انهم لا يدركون الأشياء المهمة فى الحياة |
O zaman bende benim için çok Önemli olan şeyleri bir kutuya koyarım. | Open Subtitles | ماذا بشأن ضربة مباشرة؟ عندها يكون عندي صندوقا أضع فيه الأشياء المهمة حقا |
Önemli olayları yazmak için. | Open Subtitles | لأقول الأشياء المهمة. |
Böyle önemli şeyleri nasıl söyleyebildin? | Open Subtitles | مهلا ، كيف أمكنكى قول مثل هذه الأشياء المهمة ؟ |
Hayatındaki önemli şeyleri düşünmeni sağlıyor. | Open Subtitles | أنه يجعلكِ تفكرين في الأشياء المهمة في حياتكِ |
Çok önemli şeyleri koyduğum çok önemli göze koyuyorum bak. | Open Subtitles | سنفعل ها أنا أضعه في محفظة الأشياء المهمة اتفقنا؟ |
Görünüşe göre önemli şeyleri büyüyle saklamayı severmiş o yüzden de ortalıkta önemli ipucu bırakmamıştır. | Open Subtitles | ومن الواضح ،، لقد احبَ إخفاء الأشياء المهمة بتعاويذ الإخفاء لذا من المستبعد انهُ سيترك أدلة مهمة بالأرجاء |
Diğer önemli şeyleri düşünüyorum. | Open Subtitles | يجب أن أفكر بالأخرين تعرفى ، الأشياء المهمة |
Bunu düşünmeyi kesmelisin. önemli şeyleri hatırlamalısın. | Open Subtitles | وعليك أن تتوقفي عن التفكير في ذلك عليك أن تتذكري الأشياء المهمة |
Ölmeden önce yapmak istediğim bütün önemli şeyler. | Open Subtitles | كل الأشياء المهمة التى أريد القيام بها قبل مماتى |
Uğraşmamız gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الأشياء المهمة للتعامل معها |
Bilirsin, önemli şeyler sufle pişirmek veya bir papyon seçmek veya yatak odası için duvar kağıdı bulmak gibi. | Open Subtitles | أتعرفين , الأشياء المهمة لىّ ... طبخ وجبة طعام أو أختيار رابطة عنق ... أو أختيار ورق الحائط لغرفة النوم ... |
Ama artık önemsediğim bir işim var ve bununla hayatımdaki diğer önemli şeylerin arasındaki dengeyi kurmayı öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | ..و لكن الأن لدي هذا العمل الذي الذي يمهني حقاً و يجب علي تعلم موازنته مع الأشياء المهمة الآخرى بحياتي |
Hayattaki bütün önemli şeylerin nasıl yapıldığını bilirim ben. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف نفعل كل الأشياء المهمة في الحياة. |
Sana bir kaç önemli şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | دعني أقول لك بعض الأشياء المهمة |
4chan hakkında diğer önemli şey, bir şeyin patlayıp gitme olanağı ve uzun zaman sürmesi. | Open Subtitles | واحد من الأشياء المهمة عن موقع (فورتشان), أن يكونَ لديكَ فكرة حقاً ستنفجر... |
Neden önemli? Chrissy ve benim için, burada Önemli olan şeylerden biri bu şeylerin, vücut bulmuş bilginin önemi ve değerine ışık tutuyor olması. | TED | بالنسبة لكريسي وأنا، أحد الأشياء المهمة هنا أن هذه الأشياء تقترح أهمية وقيمة تجسيد المعرفة. |
Önemli olayları yazmak için. | Open Subtitles | لأقول الأشياء المهمة. |