"الأشياء في" - Traduction Arabe en Turc

    • şeyler
        
    • şeyleri
        
    • eşya
        
    • şeyi
        
    • işler
        
    • işleri
        
    • şeylere
        
    • bir sürü şey
        
    • bazı eşyaları bir
        
    Yani Paskalya Tavşanı okyanus zeminine değişik şeyler bırakıyor ve araştırma yaptığımız bu sıra dağ üzerinde kocaman metal yataklarına sahipsiniz. TED فهل قام ميكي ماوس بوضع هذه الأشياء في قاع المحيط, ولدينا احتياطيات ضخمة من المعادن الثقيلة هنا في هذه السلسلة الجبلية.
    Hayatımdaki en iyi şeyler kar yağdığında olmuştu biliyor musun? Open Subtitles أتعرفين أن أفضل الأشياء في حياتي حدثت عندما ينزل الثلج؟
    Ama ben bunu ispat etmek için buradayım. Şu şeyleri fırlatmaktan vazgeç. Open Subtitles لكنني هنا لاثبت لك ذلك وتوقفي عن القاء الأشياء في كل مكان
    Not: İyi niyetinin karşılığı olarak, gardıropta bir çanta eşya var. İstediğini al. Open Subtitles ملحوظة ، حقيبة الأشياء في غرفة النوم للنية الحسنة ، خذ ما تريد.
    Emeklilik listesindeki her şeyi yapmak bir buçuk hafta kadar sürecek. TED وسوف يستغرق الأمر أسبوع ونصف ليقوم بكل الأشياء في قائمة التقاعد.
    Başı dertteydi çünkü şirkette sıkıntılar vardı ve işler zamanında hallolmuyordu. Her şeyin fazla dağınık olduğu kanısındaydı. TED كان يواجه مشكلة لأن الشركة كانت غير مستقرة. ولم يتم إنجاز الأشياء في الوقت المناسب، وكان يشعر أن الأشياء كانت ضبابية.
    Çok teşekkürler fakat ofise dönüp bazı işleri bitirmem gerekiyor. Open Subtitles أشكركما، ولكن.. عليّ أن أعود وأنهي بعض الأشياء في المكتب.
    Bütün bunlardan sonra, en azından hayatınızdaki bazı şeylere bakışınızı değiştirdiğimi umuyorum. TED أتمنى أن أكون قد غيرت نظرتكم عن على الأقل بعض الأشياء في حياتكم
    Şey, benim fazla enerjimle biz bir sürü şey yapıyoruz. Open Subtitles حسنا, نحن نقوم بالكثير .من الأشياء في طاقتي الزائدة
    Bu haftanın başlarında bazı eşyaları bir kutuya koymaya başladım. Open Subtitles أتعلم (بارني) في وقت سابق من هذا الأسبوع بدأت بوضع الأشياء في صندوق
    Bazen hayatta en güzel şeyler düşünmeden, kendiliğinden olan olaylardır. Open Subtitles أحياناً أفضل الأشياء في الحياة غير مخطط لها عفوية، تعرفين؟
    Önümüzdeki beş gün içerisinde, daha önce hiç görmediğiniz, hayal etmediğiniz şeyler göreceksiniz. Open Subtitles سترون بعض الأشياء في الخمس الأيام القادمة والذي لم تروه أو تتخيلوه ابداً
    Bu yüzden gariptir ki, hayatta en kötü şeyler bile bir nimet olabiliyor. Open Subtitles لذا ، بطريقة غريبة حتى أحلك الأشياء في الحياة يمكن أن تكون نعمة
    Bugünlük iyi çalıştık. Bunun gibi şeyleri 9. sınıftaki fizik dersinde yapacaksın. Open Subtitles عمل جيد اليوم.يُمكنك القيام بِكُل انواع تلك الأشياء في صـف التـاسع للفيـزياء.
    Eğer bunu yaparsak tasarı bu tip şeyleri düzene sokar. Open Subtitles ،لأننا إن فعلنا ذلك فإن الأشياء في الشرعة ستتم بالفعل
    Ama oradaki şeyleri görebiliyorsunuz yani onların özelliklerini görebiliyorsunuz. TED لكن نستطيع أن نرى الأشياء في الخارج و في الواقع نرى ميزاتها.
    Ve bu benimle alakalı. 1994'te, sırt çantama birkaç parça eşya koyup, üniversite kariyerimin ortasında bir yıl sürecek bir yolculuğa çıktım. TED والذي له علاقة بي. ﻷنه في 1994، حزمت بعض الأشياء في حقيبة الظهر وأتجهت لمدة سنة من السفر أثناء مسيرتي الجامعية.
    Cebi olmayan bir kız iki yerinde eşya saklar: Ayakkabısında veya sutyeninde. Open Subtitles تحتفظ ببعض الأشياء في حذائها أو حمالة صدرها
    Manny'nin böyle bir şeyi bizim evimizde görme imkânı yok. Open Subtitles يستحيل أن يكون ماني رأى مثل هذه الأشياء في منزلنا
    Pekala, burada, Jorge'nin salonunda işler böyle yürümüyor. Open Subtitles ليست هذه الطريقة التي نفعل بها الأشياء في صالة ـ هورهي ـ
    Ben bütün işleri ayarladım. Open Subtitles كنت أضع الأشياء في الأعلى هذا عمله الذي حدث بعد ذلك
    Biliyor musun, insanın hayatta bazı şeylere alışması çok tuhaf. Open Subtitles أتعلم , مضحك كيف تعتاد على بعض الأشياء في الحياة , هل تعلم؟
    Bilgisayarda bir sürü şey kayıtlı artık. Open Subtitles لدينا الكثير من الأشياء في الكمبيوتر الآن
    Bu haftanın başlarında bazı eşyaları bir kutuya koymaya başladım. Open Subtitles أتعلم (بارني) في وقت سابق من هذا الأسبوع بدأت بوضع الأشياء في صندوق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus