O seni alamayacak, Lynn! Hayır, bu Hiç doğru olmaz! | Open Subtitles | لن ينالك يا لين, لا,لا ,هذا ليس سليما على الأطلاق. |
Bence Hiç konuşmayalım. Bu gece çok harika bir gece değil mi? | Open Subtitles | ربما دعنا لا نتحدث على الأطلاق أنها ليلة جميلة للغاية ، صحيح؟ |
Sadece daha önceden Hiç yaşamadığım bir hisse kapılmışdım... ve korkmuştum. | Open Subtitles | شعرت بأنني لم أعد أعرفك على الأطلاق. ومن ثم شعرت بالخوف |
Sorabilir miyim, açıldığı iddia edilen bu Ateş ile kim kimi vurmuş acaba? | Open Subtitles | ولكن هل لى ان اسأل عن هذا الأطلاق المزعوم فقط من الذى اطلق على من ؟ |
Ateş edilme olayını söylüyorum. Bunu yeniden düşündüm. | Open Subtitles | ما كنت اقصده هو اطلاق النار, وقد فكرت ثانية بخصوص حادث الأطلاق |
- Herhangi bir şey. - Yani Kesinlikle öldürüldü mü? | Open Subtitles | ـ أيّ شيء على الأطلاق ـ إذاً، هل قتلت بالفعل؟ |
Sean Hannity şimdiye kadar tanıştığım en tatlı adamlardan biri. | TED | شون هانيتي شخص من الأشخاص الرائعين الذين قابلتهم على الأطلاق |
Böyle planlı büyük işler, Clay'in tarzı değil efendim, Hem de Hiç değil. | Open Subtitles | التخطيط الطويل ليس اسلوب كلاى باى حال. على الأطلاق يا سيدى |
İhtiyacı olanlar ya benim istediğim gibi alır ya da Hiç. | Open Subtitles | الذين يحتاجونها عليهم أن يأخذوها بطريقتى أو لا على الأطلاق |
Ve inan bana, Vic, Linda Hiç böyle biri değildir. | Open Subtitles | صدقنى يا فيك ليس هذا طبع ليندا على الأطلاق |
Doğrusu, Clipton, bazen seni Hiç anlayamıyorum. | Open Subtitles | هذا كله صحيح ماذا إذاً ؟ بصراحة , كليبتون , هناك أوقات لا أستطيع أن أفهمك فيها على الأطلاق |
Bu kolay değildir.. Bu Hiç de kolay değildir. | Open Subtitles | هذا ليس سهلآ . ليس بتلك السهوله على الأطلاق |
Ama bu, Hiç kız olmayan bir kasabaya ilk gelişim. | Open Subtitles | و لكن هذه المرة الأولى التى أرى فيها مدن بدون فتيات على الأطلاق |
Hayır, hayır, Hiç değil. Yanlış anlamış olmalıyım. | Open Subtitles | .كلا على الأطلاق .لقد أسأت الفهم, هذا كل ما في الأمر |
Ben de dönüp Ateş ettim ve kazara Steve'i vurdum. | Open Subtitles | وأنا... قمت بالرد على الأطلاق و بدون قصد أصبت ستيف. |
Mermi yuvadaymış. Ateş edecek vakit bulamamış. | Open Subtitles | لقد كانت الرصاصات على وشك الأطلاق ولكن لم يتسنى له الوقت |
Merak etme. en az Ateş etmem kadar yakalayabilirim de. | Open Subtitles | لاتقلق , يمكنني الأمساك كما يمكنني الأطلاق |
Kolun kanayarak düşerken ben de tezgahın altına saklanırım arkadaşın da boşluğa Ateş etmeye başlar. | Open Subtitles | ستسقط عندها نازفاً، وسأختبئ أنا تحت المنضدة وصديقك سيبدأ الأطلاق على مكان فارغ |
- Anlıyorum. - Kesinlikle anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنا ارى ماتعنيه أنت لا ترى ما أعنيه على الأطلاق |
Kesinlikle, herhangi bir bağlılığı yoktu. | Open Subtitles | وبالقطع لم لم يكن لديه أى برنامج إنتخابى على الأطلاق |
Bu en son aklıma gelebilecek en son şey, Bay Callew. | Open Subtitles | هذا آخر شئ آخر شئ على الأطلاق ظننت انه قد يحدث |
Ama bundan Hiç rahatsızlık duymuyorum. Hem de Hiç. | Open Subtitles | . ومن الغريب , أنا هذا لا يضايقنى . ليس على الأطلاق |
- Fırlatma sistemleri cevap vermiyor. - Bu iyi değil. | Open Subtitles | نظام الأطلاق لا يعمل هذا ليس جيدا |