"الأظافر" - Traduction Arabe en Turc

    • tırnak
        
    • tırnaklar
        
    • tırnakları
        
    • tırnaklarının
        
    • manikür
        
    • Tırnakların
        
    • tırnaklarını
        
    • tırnaklara
        
    • tırnaklı
        
    • tırnaklarla
        
    • çivi
        
    • Oje
        
    • tırnağı
        
    • tırnaklarına
        
    • tırnaklarındaki
        
    - Kurbanın tırnak aralarından çıkan maddelerle ilgili hiçbir yere varamıyorum. Open Subtitles أنا لا تحصل في أي مكان على الاشياء تحت الأظافر وفيك.
    Yüksek yoğunluklu hücreler tırnak ve pençeye kendine has sertliği verir. TED تعطي هذه الخلايا ذات الكثافة العالية الأظافر والمخالب صلابتها المعروفة.
    Çelik kasada bulduğunuz çiğnenmiş tırnaklar için bazı işlemler yapıyorum. Open Subtitles أحرزت بعض التقدم من الأظافر المقضومة التي وجدتها في الخزنة.
    Tam tersi. manikürlü tırnakları var ve parmaklarına lazer epilasyon yaptırmış. Open Subtitles بل على العكس تماما. الأظافر مقلمه الشعر على أصابعه مزالٌ بالليزر
    Bu işi planlayan doktorun derisi Pamuk'un tırnaklarının arasında çıktı. Open Subtitles الطبيب الذين خططوا كل هذا، كان جلده داخل الأظافر باموك.
    İç çamaşırı alman, cilt bakımı, manikür, pedikür yaptırman gerek. Open Subtitles أعني, تسوق للملابس الداخلية, تنظيف الوجه, وتنظيف الأظافر, و الأقدام
    Ama primat atalarımızın doğal ortamları hakkında bildiklerimiz göz önüne alınırsa Tırnakların kendi güçlü avantajlarıyla ortaya çıktıkları daha muhtemel. TED ولكن بالنظر إلى ما نعرفه عن بيئات أسلافنا من الحيوانات الرئيسيّة، من المرجّح أنّ الأظافر جاءت بميزاتها القويّة الخاصّة بها.
    tırnak ve saçlarında bile hala yeterince zehir vardı. Open Subtitles كان يوجد أثار سم باقية على الأظافر والشعر
    Bilinen tek iz bilmeniz gereken tavanlardaki tırnak çizikleri oldu. Open Subtitles وما مِن أَثَرٍ يُؤْثَر،‏ إلّا لمن علم،‏ فنظر فرأى أخاديد في السقف قد احتفرتها الأظافر. ‏
    Orada iki şişe tırnak cilası buldum. Open Subtitles في ذلك لقد وجدت اثنين من زجاجات طلاء الأظافر الملون
    Vajinada ve tırnak altlarında krem izi var. Open Subtitles هناك آثار أحتكاك في القناه المهبلية وتحت الأظافر
    Ben o para için az tırnak törpülemedim. Open Subtitles لقد قمت بالإعتناء بالكثير من الأظافر من أجل هذه الأموال وهي كل ما نملك
    Gelecek hafta tırnak yapımına başlayacağız. Open Subtitles حسناً, سوف نبدأ بتعلم تجميل الأظافر في الأسبوع القادم
    Şunu da göstermek istiyorum, Kentucky'nin önerileri bayağı iyiydi: ay ışığı, çamaşır deterjanı ve sıvı tırnaklar TED وأردت أن أبين لكم ، أيضا ، الاقتراحات المقدمة من كنتاكي هي جيدة : لديهم مسكرات، منظفات الغسيل وسائل الأظافر.
    tırnaklar pençelerden evrildiklerinden dolayı her iki adaptasyon da keratinosidi aynı şekilde üretir. TED بما أنّ الأظافر قد تطورّت من المخالب، فإنّ كلا التكيّفين ينتجان الكيراتين بنفس الطريقة.
    Tam tersi. manikürlü tırnakları var ve parmaklarına lazer epilasyon yaptırmış. Open Subtitles بل على العكس تماما. الأظافر مقلمه الشعر على أصابعه مزالٌ بالليزر
    Joy tırnakları bu iş için hazır olacak. Open Subtitles بالتحول الى أنصاف مخنّثين ، ستكون خدمة جوي لتدريم الأظافر جاهزة
    Hayır. tırnaklarının ucunda Oje yok. Gördün mü? Open Subtitles كلا ، لا يوجد طلاء على أطراف الأظافر أترى؟
    Onları yıkamak ve tırnaklarıma manikür yapmak tam bir eziyetti. Open Subtitles نظراً لمتاعبها,فهى تحتاج للغسيل و تقليم الأظافر
    Tırnakların evrimi ile karşı konulabilir baş parmak ve ayak parmakları birbirleriyle yakından bağlantılı. TED إنّ تطوّر الأظافر وتطوّر أصابع الإبهام المقابلة وأصابع الأرجل يرتبط ارتباطًا وثيقًا.
    O kadar sertsin ki, kahvaltılarda tırnaklarını yiyebilirsin. Open Subtitles أنت شرسة جدا بحيث يمكن أن نتصور .أنك تتناولين الأظافر في الأفطار
    Tamam, perman geçti, şimdi de tırnaklara geldik. Open Subtitles حسناً، التجاعيد غير ظاهرة، مما يجلبنا إلى الأظافر
    Şu yapıştırma uzun tırnaklı kızıl saçlı tombullar gibi mi? Open Subtitles هذه الصهباوات السمينات مع تلك الأظافر الطويلة المزيفة؟
    - Çünkü ona tırnaklarla hiçbir şeye dokunmamasını söyledin. Open Subtitles -لم ترها؟ ذلك لأنّكِ طلبتِ منها أن لا تلمس شيئاً بتلك الأظافر.
    Bir bayanla çivi kırmak istesem, olmazmıydı ? Open Subtitles هل تريد لا واحد منكم السيدات لكسر الأظافر.
    Şampuan, saç kremi veya Oje tanıtımı yapabilirsin ... Open Subtitles ستظهرين على علب الشامبو والصابون وطلاء الأظافر
    Ayrıca sağ elimin birkaç tırnağı düştü. Open Subtitles و يجب أن تعرفوا، بالنسبة لـ يدي اليُمنى بعض الأظافر بدأت تسقط
    Şu ayak tırnaklarına bakarsak bunun küçük bir Lamisil canavarı olacağına bahse girerim. Open Subtitles من النظرة على تلك الأظافر أراهن أنه أحد وحوش لامسيل الصغيرة شخصية دعائية
    Sen bilirsin, ben sana kemik atıyorum, kadın kurbanın tırnaklarındaki kalııntılar et yağı imiş. Open Subtitles إلعب بلطف سوف ألقي لك عظمة قصاصات الأظافر من الضحية الأنثى كانت شحوم الخباز

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus