Karısını da tabiî. Fakat durumunu dikkate alarak. | Open Subtitles | ثم زوجته، واضعين فى الأعتبار طبعاً حالتها |
En azından bu ihtimali dikkate alacağını düşünüyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها تريدك على الأقل أنا تأخذى هذا بعين الأعتبار. |
Benim bunu dikkate alacağımı düşünüyorsa, benim yerime o da... dikkate alacaktır. | Open Subtitles | ولكن إذا كانت ترى أنى سآخذ ذلك بعين الأعتبار, هذايعنىأنهاستقومبذلك لى. |
Bence tüm etkenleri dikkate almıyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنك تأخذ العوامل بعين الأعتبار |
Şimdi, asıl terk etme eyleminden önce, dikkate almanı gerektirecek birkaç şey daha var. | Open Subtitles | الآن قبل أن تتركها هناك عدة أشياء يجب أن تضعها في الأعتبار |
Sana kendimi neden savunduğumu bilmiyorum ama şey olma ihtimalini dikkate aldım dediğimde bana inanmalısın. | Open Subtitles | أنظري لا أعلم لماذا يجب أن أبرر لنفسي أمامك ولكن صدقيني عندما أخبرك لقد أخذت الأعتبار بأحتمالية |
Kanıtlar dikkate alınarak, soruşturma açılacak fakat bu devam ederken. | Open Subtitles | سيكون هناك لجنة للتحقيق, ودلائل يجب أن تؤخذ بنظر الأعتبار ولكن حتى ذلك الحيــن |
Bence tüm bunları dikkate almanız gerekiyor. | Open Subtitles | أتعرف أمرًا، أظن ربما عليك أن تضع هذا في الأعتبار. |
Ama sizin görüşünüzü neden dikkate alayım ki? | Open Subtitles | لماذا يجب على ان أخذ رأيك فى الأعتبار |
Belkide bunu dikkate almalıyız. | Open Subtitles | ربما علينا ان نأخذه بعين الأعتبار |
Kaynak Bazlı Ekonomiyi dikkate aldığımızda... şunun gibi bir takım tartışmalar ortaya çıkaca... | Open Subtitles | عندما نأخذ بعين الأعتبار الأقتصاد القائم على الموارد غالبا ما تكون هناك عددا من الحجج التي تميل للظهور... |
Baek San'ın uyarılarını dikkate alıp durumu değerlendirdiğimizde komplo ihtimali kendini belli ediyor. | Open Subtitles | ...مع تحذير المدير السابق بيك سان ,آخذين بعين الأعتبار جميع الظروف أعتقد أن هناك مكيدة يتم أعدادها |
Central Pacific olarak, önceden dikkate alınmış, son birkaç gündür bu odadakiler tarafından etraflıca tartışılmamış radikal bir alternatif önermek istiyoruz. | Open Subtitles | ترغب سكة حديد مركز المحيط الهادئ أن تقترح بديلٍ جذرياً آخر، و الذي أخذ بعين الأعتبار و لكن لم يناقش تماماً مِن قبل مَن في هذه الغرفه خلال الأيام السابقه. |
Zaman kaydırmasını dikkate almadınız. | Open Subtitles | أنت لم تضع في الأعتبار النزوح الزمني |
Tüm bu anlattıklarınızı dikkate alacağım. | Open Subtitles | وسوف أخذ هذه المعلومة في الأعتبار |
Dürüstlüğün dikkate alındı. | Open Subtitles | صراحتك أخذت بعين الأعتبار |
Bunu dikkate alacağım. | Open Subtitles | سأخذ كلامك بعين الأعتبار |
Önceki maceradaki başarını dikkate alacak olursak... | Open Subtitles | {\pos(190,230)}بالأخذ في الأعتبار نجاحك في مغامراتك السابقة... . |