Bir adamın kafası düştü, dünyadaki en iyi numara. | Open Subtitles | أي رئيس رجل يسقط، هي الخدعة الأعظم في العالم. |
Belki sihri bilen dünyadaki en iyi numarayı görmüş birine danışmalıyız. | Open Subtitles | حسنا، لربّما نحن يجب أن إستشر خبيرا... شخص ما الذي يعرف سحرا، الذي رأى الخدعة الأعظم في العالم. |
Düşmanımızın davranışlarını durdurmak ve Yotsuba'yı Dünyanın en büyük kuruluşu yapmak için... | Open Subtitles | بما يتعلق بمجموعتنا يوتسوبا والنشاطات الأخرى لكي يصبح المشروع الأعظم في العالم |
Kimse söylemiyor ama siz Dünyanın en iyi ordusunun parçasısınız. | Open Subtitles | أتعرف ما الذي لم يشر إليه أحد هذا قد يكون الجيش الأعظم في العالم |
Dünyanın bir numaralı palyaçosuyum. | Open Subtitles | أنا المهرج الأعظم في العالم |
Dünyanın bir numaralı palyaçosuyum. | Open Subtitles | أنا المهرج الأعظم في العالم |
Dünya'nın en görkemli şehri. | Open Subtitles | المدينة الأعظم في العالم. |
Dünya'nın en görkemli şehri. | Open Subtitles | المدينة الأعظم في العالم. |
- dünyadaki en iyi babaya sahipsin. | Open Subtitles | لديك فقط الوالد الأعظم في العالم |
Phoebe'nin şerefine, dünyadaki en iyi erkeği bulmasına. | Open Subtitles | هذا لـ(فيبي)، التي وجدت الرجل الأعظم في العالم. |
Buradakiler Dünyanın en büyük Gelgitleridirler ve zengin bir beslenme alanı yarattıkları için deniz yaşamı üzerinde büyük bir etkileri vardır. | Open Subtitles | ظاهرة المد والجزر هنا هي الأعظم في العالم و بذلك فهي تؤثر في أشكال الحياة المائية مهيئة بيئة غذائية خصبة. |
Bunun Dünyanın en büyük ayrıcalığı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سيكون الإمتياز الأعظم في العالم. |
Dünyanın en iyi eşine sahibim. | Open Subtitles | أتعرفين , أنا لدي الزوجة الأعظم في العالم |