Gerçekten de doğru. hayır işi yapmak gerçekten de insanın içini ısıtıyor, biliyor musunuz? | Open Subtitles | إنها حقيقة, إن الأعمال الخيرية تعطيك ذلك البريق الدافئ |
Columbia'daki tıp okuluna gitmiş, her çeşit hayır işi ıvır zıvırı. | Open Subtitles | ذهب الى كلية الطب في كولومبيا كل هذه الأعمال الخيرية |
Kocası, Afrika'nın çok karanlık bölgelerinde bir sürü hayır işi yapıyor. | Open Subtitles | زوجها لديه الكثير من الأعمال الخيرية في اماكن مجهولة بأفريقيا |
O paranın hayır kurumuna döneceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أفترض بأن المال يعود إلى الأعمال الخيرية |
Tüm ülkede dolaşıp Michael J. Fox'ın hayır kurumuna çalıştılar. | Open Subtitles | هم حملة في جميع أنحاء البلاد تعمل لصالح الأعمال الخيرية مايكل J. فوكس. |
Burada yazana göre çeşitli hayır kurumlarıyla çalışıp yardım için yılda birkaç ücretsiz davaya da bakıyormuş. | Open Subtitles | مكتوب هنا أنه عمل بالعديد من الأعمال الخيرية حتى أنه تولى قضايا مجانية كل عام |
Spor, hayır işi, ders dışı faaliyetler. | Open Subtitles | الرياضة, الأعمال الخيرية الأعمال اللاصفية |
Kötü bir örnek değil Franklin Okulu, Princeton hep sınıf birincisi, tonlarca hayır işi ve günümüzde pek bulunmayan özelliği seks videosu ve skandalları yok. | Open Subtitles | حسنا ، أنها ليست قدوة سيئة جامعة فارنكلين ، وجامعة برينستون دائما تكون الأولى في صفها و الكثير من الأعمال الخيرية |
hayır işi gizli olur. | Open Subtitles | يجب أن أذهب أتعلمين, الناس تختفي عند الأعمال الخيرية |
Senin de daha fazla hayır işi yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقومي بالمزيد من الأعمال الخيرية. |
Anladım, böylece gerçekten hapse gireceğinden endişe etmek yerine hayır işi yaparak ve kötü bir oyuncu olmanın zararlarıyla ilgili dostlarını uyararak cezanı çekmiş oluyorsun. | Open Subtitles | اذا، بدلا من أن يقلق أن يذهب إلي السجن تدخل مباشرة الي ممارسة الأعمال الخيرية وتحذر أصدقائك عن مساوئ أن تكون ممثل سيئ |
Sizler epeyce hayır işi yapıyormuşşunuz. | Open Subtitles | أنتم تقومون بالكثير من الأعمال الخيرية |
Saturday Night Live'ı sundu, çocuklarla ilgili bir sürü hayır işi yaptı. | Open Subtitles | يقدم برنامج"ليلة السبت مباشرة" يفعل الكثير من الأعمال الخيرية |
Bir sürü hayır işi yapar. | Open Subtitles | إنه يشارك في الأعمال الخيرية |
Bir sürü ücretsiz davaya bakıyorum. | Open Subtitles | أقوم بالكثير من الأعمال الخيرية |
- Biraz ücretsiz çalışmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | -أخطط للقيام ببعض الأعمال الخيرية |