| Yapmam gereken Evrak işleri var. Çıkarken kapıyı kilitlediğinden emin ol. | Open Subtitles | سوف نقوم ببعض الأعمال الورقية الأن وتأكد انك أغلقت هذا الباب عندما تدخل. |
| Evrak işleri ve prostat muayenesinden hemen sonra. | Open Subtitles | نعم، وهذا بعد الأعمال الورقية وفحص البروستات |
| Öyle yapmak için bir sürü evrak işi... Umurumda değil! | Open Subtitles | هناك الكثير من الأعمال الورقية قبل أن تستطيع |
| evrakları hazırlayacak zamanımız olmadı. Türkiye'de sorun yaşayabilirsiniz. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت لتنظيم الأعمال الورقية , لذا قد تجدين صعوبة في تركيا |
| Yeteneklerini geliştirmek için odaklan, kağıt işlerini, ve çalışma programını nasıI daha iyi yapacağın konusuna değil. | Open Subtitles | ركزيعلىاستغلالهذه المهارات, و ليس على ترتيب الجداول و الأعمال الورقية |
| -Uğraşmam gerken Evraklar var. Yanında kal, tamam mı? | Open Subtitles | لا يزال عندي المزيد من الأعمال الورقية لأنجزها ابقى معه، حسناً؟ |
| Nesiller gelip geçse de Evrak işleri baki kalır. | Open Subtitles | أجيال تأتي و تذهب لكن الأعمال الورقية تمكث. |
| Bizi Evrak işleri için çağırdığınızı sen söyledin. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد قلت اتصلوا بنا لأجل الأعمال الورقية |
| Bizi Evrak işleri için çağırdığınızı sen söyledin. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد قلت اتصلوا بنا لأجل الأعمال الورقية |
| Bence bu sefer güzel odayı ben aldığım evrak işi de sana kaldığı için kıskanıyorsun. | Open Subtitles | أظنك غيور كوني حصلت على القصر بينما حصلت أنت على الأعمال الورقية للمرة الأولى |
| Fakat evrak işi böylesine yüksek değerdeki bir taş için biraz şüphe çekiciydi. | Open Subtitles | لكن الأعمال الورقية مثيرة للريبة لجوهرة نفيسة كهذه |
| Ceset yoksa evrak işi de yoktur. | Open Subtitles | لا وجود للجثث يعني أنه لا وجود لـ الأعمال الورقية |
| - Sağol. Sen evrakları dosyalamadan önce, tutuklamanın fısıltıya dönüşmemesini umalım. | Open Subtitles | أتمنى أن لا تضيع الأموال أو يفلس قبل أن تنهوا الأعمال الورقية |
| Geri döndüğümde bazı evrakları sana teslim edecektim. | Open Subtitles | لقد كان من المفترض أن أعطيك بعض الأعمال الورقية عندما أعود |
| Acaba,... Acaba, şu kağıt işlerini halledebilecek zamanın oldu mu? | Open Subtitles | أتسائل لو أن لديكِ وقت لانهاء الأعمال الورقية |
| Ayrıca, ilgileneceğin Evraklar nerede bilmiyorum ama eğer bulursan, bizim için ilgilenirsin değil mi? | Open Subtitles | ثانياً لا أعلم أين مكان الأعمال الورقية ولكن عندما تجدها |
| Yapacak bir sürü evrak işim var burada. | Open Subtitles | ـ حسنًا لديّ الكثير من الأعمال الورقية يجبأنأكملهاهنا ،لذا .. |
| Bak, tüm evrak işlerini yaptım. Her şey halledildi. Keman tam değerinden sigortalandı. | Open Subtitles | أنظر, لقد قمت بكل الأعمال الورقية و الآن الكمان مؤمن بقيمته الكاملة |
| Tuhaf şeylerin olduğu evrak işlerinin yapıldığı yerde. | Open Subtitles | تجد الأشياء الغريبة التي تحصل في الأعمال الورقية |
| Bu adamın çok evrak işi var. Şaşırtıcı derecede fazla kağıt işi. | Open Subtitles | ثمة الكثير من الأعمال الورقية على هذا .الرجل، كمية هائلة من الأعمال الورقية |
| DEnizci işlerini bilirsin anne, izne çıkmadan önce bir sürü kağıt işleri var... | Open Subtitles | عليهم القيام بكل تلك الأعمال الورقية مباشرة قبل شروعك في القيام بأي شيء |
| Ofisime gelip Evrak işlerine yardım etmeye ne dersin? | Open Subtitles | لماذا لا تأتين إلى مكتبي وتساعديني في بعض الأعمال الورقية |
| Denetçi haftaya gelecek ve kâğıt işlerini hâlledeceğiz. | Open Subtitles | الفاحص سيأتي الأسبوع القادم وبعدها نستطيع إنهاء الأعمال الورقية |