Bu ağda, bütün noktalar ayrı birer yarasayı ve aralarındaki çizgiler de bireyler arasındaki bağı, ilişkiyi ifade ediyor. | TED | في هذه الشبكة، كل الدوائر هي عُقد، أفراد من الخفافيش، و الخطوط بينهم هي روابط اجتماعية، علاقات بين الأفراد. |
ve bazı bireyler vardı, benim bu işi başarmamı .... engellemeye çok çalışıyorlardı. | Open Subtitles | كان هناك بعض الأفراد الذين كانوا يحاولون بصعوبة أن يمنعوني من عمل وظيفتي |
Bu bireylerin hassas olduğunu bilirsek o zaman erken müdahale mümkün olabilir. | TED | إن كنا نعرف أن هؤلاء الأفراد غير محصنون، سيكون التدخل المبكر ممكنا. |
Güverte de! Güverte de! Görevli personel yardım etsin! | Open Subtitles | حادث على السطح حادث على السطح , فليستعد جميع الأفراد |
birey kendi hayatını toplum kurallarına teslim ederek bu soruna bir çözüm bulmaya alışkındır. | TED | إعتاد الأفراد على إيجاد جواب لهذه المسألة عن طريق تكريس حياتهم لقواعد المجتمع |
bireyler olarak sizlerin böyle bir merkezi var. | TED | أنتم الأفراد أنفسكم وأنتم تملكون هذا الجوهر. |
Ciddi zihinsel engelli bireyler olduğu gibi, doğuştan üstün yetenekli olanlar da bulunmakta. | TED | هناك هؤلاء الأفراد المصابون بإعاقة ذهنية كبيرة, ولكن هناك أيضا من الأفراد من هم موهوبون. |
Hiç konuşmayan bireyler de var. Çok konuşanlar da var. | TED | هناك هؤلاء الأفراد الذين لا يتكلمون إطلاقا. وهناك هؤلاء الأفراد الذين يتكلمون كثيرا. |
bireylerin hayatında, ulusların hayatında olduğu gibi herşey birbiriyle bağlantılıdır, ve herşey sonuçtur. | Open Subtitles | في حياة الأفراد كما في حياة الشعوب كل شيء مرتبط كل شيء نتيجة |
bireylerin, başkalarının hayatlarına önem vermediği evrimsel bir sürecin yan etkilerisiniz. | Open Subtitles | أنت أحد الآثار الجانبية لعملية تطورية قليلاً ما تهتم بحياة الأفراد |
Organizasyonumuzda birçok Hackathon düzenliyoruz. Bunlar bireylerin ya da küçük grupların toplanıp kısıtlı sürede iş problemleri çözdükleri yarışmalar. | TED | في منظمتنا، نستضيف الكثير من هاكاثونات، حيث مجموعات صغيرة أو الأفراد يجتمعون فيها لحل مشكلة العمل في إطار زمني مضغوط. |
Tüm sivil personel alanı derhal boşaltın. | Open Subtitles | كل الأفراد غيرالجيش الرجاء إخلاء المنطقة. |
Dikkat, Tüm personel kendinizi bu objeden uzak tutun. | Open Subtitles | تنبيه لكل الأفراد حافظ على مسافة بينك وبين الهدف |
Bütün personel sahte kurbana bu telsizle bağlı olacak. | Open Subtitles | كل الأفراد سيُربطون بالشرك عن طريق هذا الراديو |
Birçok transeksüel birey de böyle hissediyor. | TED | هذا ما يشعر به الكثير من الأفراد المتحولين جنسيًا. |
Sadece koruyucu giysileri olan personelin etrafta serbestçe dolaşmasına izin var. | Open Subtitles | الأفراد المرخص لهم بالتجوال فقط . هم الذين يرتدون بدلات الأمان |
Çocuklarda da empatiyi bu şekilde ölçüyoruz, sıkıntılı bireylere nasıl tepki verdiklerini inceleyerek. | TED | في الواقع هذه طريقة قياسنا للتعاطف لدى الأطفال، بالنظر إلى طريقة تعاملهم مع الأفراد الحزينين. |
Altıncı katta güvenlik ihlali. Tüm güvenlik personeli altıncı kata. | Open Subtitles | خرق آمني في المُستوي السادس ليتجه جميع الأفراد للمستوي السادس. |
Büro, sorumlu kişi veya kişiler için bir insan avı başlatmıştı. | Open Subtitles | قام المكتب ببدء عملية مُطاردة للفرد أو الأفراد المسئولين عن العملية |
Öğrendiğimiz ikinci şey ise kişilerin önemli olduğu ve büyük fark oluşturdukları. | TED | ثاني أمر تعلمناه هو : ان الأفراد يصنعون فارقا، ويؤثرون بشكل كبير جدا. |
Şunu anladım; bir topluluğun değerlerini değiştirmek zor olsa da, bireysel etkileşimlerden çok şey öğrenebiliriz. | TED | ما أدركته أن، أن تغيير أفكار المجتمع أمر صعب، بإمكاننا الحصول على الكثير من التفاعلات بين الأفراد |
bireylerle ilgilenirken küsuratları atarız. | Open Subtitles | عند التعامل مع الأفراد, نلقي الأحتمالات خارجاً |
Şefkat bireyleri daha güçlü yapar ve böylece şehrimizi de güçlendirir. | TED | التعاطف يجعل الأفراد أقوى ويجعل مدينتنا أقوى. |
Bugün burada iki çok özel bireyin birleşmesini kutlamak için toplandık. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم للاحتفال بلم شمل اثنين من الأفراد المميزين. |
Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz ve insanları veya grupları kötü gösteren ya da ayrımcı insanlarla karşılaştığımızda fikirlerini gözden geçirmek konusunda onlarla konuşmak için ısrar etmiyoruz. | TED | ونلغي صداقتنا مع الأشخاص على فيسبوك، وعندما نقابل أشخاصًا يمارسون التمييز أو يشيطنون الأفراد أو المجموعات، نحن لا نصرّ على التحدث معهم للاعتراض على آرائهم ومناقشتها. |