Ve bunu yapmanın en iyi yolu da kadın ticaretini yapan kadını bulmak. | Open Subtitles | والطريقة الأفضل لفعل هذا هى بإكتشاف الشخص الذي يقوم بالإتجار في هؤلاء النساء |
Ve bunu yapmanın en iyi yolu onu burada tutmak. | Open Subtitles | والطريقة الأفضل لفعل ذلك هى إبقاءها هُنا |
Bunu yapmanın en iyi yolu ise orada gerçekten neler olup bittiğini anlamaktır. | Open Subtitles | وبالطريقة الأفضل لفعل ذلك هو فهم ما جرى هناك في الواقع |
Yani o büyük, derin düşünürler olan içe kapanık insanlar şunu diyebilir, "İnsanları utandırmak ya da aniden sokaklara çıkmakla ilgili bu dışa dönük aktivizm biçimini uygulama isteğin oldukça ilginç, fakat kimi ve nasıl hedef alıyorsun ve bunu yapmanın en iyi yolu bu mu?" | TED | لذا تستطيع أن تجعل الانطوائيين والذين هم مفكرون عميقون كبار، أن يقولوا "ذلك حقًا مثير أنك ترغب في القيام بذلك النوع المنفتح من النشاطات الذي يشهر بالناس أو أن تخرج بسرعة إلى أي مكان، لكن من الذي تحاول أن تستهدفه وكيف، وهل هذه الطريقة الأفضل لفعل ذلك؟" |
Bazen bir şey yapmanın en iyi yolları vardır. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} و أحيانا هناك الطريقة الأفضل لفعل أمر |