En azından sen cinayet üretmeye çalıştığında elinde bir şüpheli oluyor, Eddie. | Open Subtitles | على الأقل أنت تحاول تركيب قضية قتل و لديك مشتبه به معتقل |
En azından sen Magic School tüm zaman israf değildir. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل أنت لا تقضين . معظم وقتك في مدرسة السحر |
Sana aldığım hediyeyi çaldılar ama en azından sen iyisin. | Open Subtitles | لقد أخذوا الهدية التي جلبتها لك لكن , على الأقل أنت بخير |
- Ziyaret hiç aklıma gelmezdi. - Hiç değilse dürüst birisin. | Open Subtitles | على الاقل زيارتهم حسنا , على الأقل أنت صادق |
Hiç değilse annem gibi saklamadın. | Open Subtitles | على الأقل أنت لا تستمر في الأنكار مثل أمي |
Zaman ayırsaydın biraz Hiç olmazsa | Open Subtitles | جيّد،على الأقل أنت كان يُمكنُ أنْ تَأْخذَ وقتَ |
Ama en azından sen hayattasın. Lanet seni almamış. | Open Subtitles | ولكن على الأقل أنت ما زلت حياً لم تنالك اللعنه |
En azından sen babanı tanıyorsun. | Open Subtitles | على الأقل أنت تعرفه، والدي قد يكون أيّ أحد من عشرة رجال |
En azından sen bir şey başardın. Balık aldın. | Open Subtitles | على الأقل أنت أنجزت شيئاً، إشتريت سمكاً |
En azından sen dünyadaki diğer aptal erkekler gibi değilsin. | Open Subtitles | على الأقل أنت لست كالحمقى الآخرون |
En azından sen üçüncü meme başı değilsin. | Open Subtitles | على الأقل أنت لست الحلمة الثالثة |
En azından sen çoğu zaman bir galaksi uzaktaydın. | Open Subtitles | على الأقل أنت معظم الوقت في مجرة بعيدة |
En azından sen çoğu zaman bir galaksi uzaktaydın. | Open Subtitles | على الأقل أنت معظم الوقت في مجرة بعيدة |
- Şehir dışında. - Hiç değilse sen buradasın. | Open Subtitles | خارج المدينة على الأقل أنت هنا |
Hiç değilse sığlığını fark edecek derinliktesin. | Open Subtitles | على الأقل أنت كافي عميق لإدْراكك ضحل. |
Hiç değilse çıktığın birileri olmuş. | Open Subtitles | حسناً، على الأقل أنت تخرج في مواعيد |
- Hiç değilse evdeyim. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل أنت في منزلك |
Bakıyorum da yaptığına pişman gibisin Hiç değilse? | Open Subtitles | على الأقل أنت نادم على ما فعلته؟ ماذا؟ |
Hiç olmazsa hayallerini miniklerde gerçekleştiriyorsun. | Open Subtitles | حسناً، على الأقل أنت تنقل تلك الأحلام إلى أولئك الشُبان الصغار |
Hiç olmazsa bir kaç fikriniz olurdu. | Open Subtitles | . ثمّ على الأقل أنت سَيكونُ عِنْدَكَ أفكارُ! |
Hiç olmazsa vicdanın temiz öleceksin. | Open Subtitles | على الأقل أنت ستموت بضمير نظيف |