Eğer bir memeli iseniz, hayatınızdaki en tehlikeli zaman doğduktan sonraki ilk birkaç saattir. | TED | إذا كنت من الثدييات، الوقت الأكثر خطورة في حياتك هي الساعات القليلة الأولى بعد الولادة. |
en tehlikeli serpinti parçacıkları en ağırları olduğu için havada süzülür, sokaklarda ve çatılarda toplanır, bu da yer altını veya yüksek binaların ortasını ideal barınaklar yapar. | TED | بما إن جسيمات التداعيات الأكثر خطورة هي الأثقل، تغرق في الهواء وتُجمع في الشوارع وأسطح المنازل، مما يجعل الملاجئ مثالية تحت الأرض أو في وسط المباني الشاهقة. |
en tehlikeli erozyon toprakta olan değildir, yaşama duyduğun arzunun yok olmasıdır. | Open Subtitles | تجريف الأرض ليس الشيء الأكثر خطورة ولكن القدرة على قابلية الحياة |
Cumhurbaşkanı De Gaulle'ün hayatını tehlikeye atmak için... teröristlerin tasarlamış olduğu... en tehlikeli plandır. | Open Subtitles | المفهوم الأكثر خطورة الذي يمكن ان يبتكرة الإرهابيون لتعريض حياة الرئيس ديجول للخطر. |
Nam-ı diğer Kaptan Amerika, tüm İntikamcılar arasında en tehlikelisi. | Open Subtitles | المعروف باسم كابتن أمريكا الأكثر خطورة لكل المنتقمون |
sonra, iki banka daha-- çalma sitili-- en tehlikeli olanı. | Open Subtitles | ثم، مصرفان اخران - أسلوب السيطرة - النوع الأكثر خطورة. |
Ve bu dünya tarihinde ki, bir insan tarafından yapılan en tehlikeli kamp, en tehlikeli şey. | Open Subtitles | ليس هناك أي خطر. المكان الأكثر خطورة في التاريخ. |
Dee Snider gezegendeki en tehlikeli adamdı. | Open Subtitles | وكان دي سنايدر من تویستد سیستر النوع الأكثر خطورة من هذا الكوكب. |
Dünyanın en tehlikeli yoludur derler. | Open Subtitles | يَدْعونَه الطريقَ الأكثر خطورة على الأرضِ |
Bu asteroidler, Güneş Sistemi içinde bize en yakın ve en tehlikeli komşularımız. | Open Subtitles | هذه الكويكبات هي الأقرب لنا والجيران الأكثر خطورة في النظام الشمسي |
en tehlikeli Oyun. O yüzden geldiniz, değil mi? | Open Subtitles | اللعبة الأكثر خطورة لهذا السبب أنت هنا، أليس كذلك؟ |
Kırmızılar en tehlikeli olanlar. | Open Subtitles | تلك التي باللون الأحمر، تعتبر من بين الأكثر خطورة |
Dünya üzerindeki en tehlikeli ve Ne olacağını kestiremediğimiz bir yer. | Open Subtitles | الأكثر خطورة و البلاد المتقلّبة على الأرض. |
Dünyaya gelmiş en tehlikeli adamlardan biriyle. | Open Subtitles | مع أحد الرجال الأكثر خطورة الذي مشى من أي وقت مضى الأرض. أنا لن أفعل ذلك لو لم أكن أعتقد أنني يمكن أن يفوز. |
Halkım için bu sarayın dışındaki halk için aslına bakarsan içindekilerin çoğu için de sen yeryüzündeki en tehlikeli adamsın. | Open Subtitles | بالنسبة إلى شعبي الأشخاص الموجودين خارج هذه الفيلا ومعظمهم موجود فيها أيضاً أنت الرجل الأكثر خطورة على وجه الأرض |
Hadi bakalım güzelim, bana en tehlikeli arzunu söyle. | Open Subtitles | الآن ، هيا يا عزيزتي الجميلة ، أخبريني برغبتك الأكثر خطورة |
Halkım için bu sarayın dışındaki halk için aslına bakarsan içindekilerin çoğu için de sen yeryüzündeki en tehlikeli adamsın. | Open Subtitles | بالنسبة إلى شعبي الأشخاص الموجودين خارج هذه الفيلا ومعظمهم موجود فيها أيضاً أنت الرجل الأكثر خطورة على وجه الأرض |
Dünyadaki en tehlikeli 50 şehrin 40’ı burada, yani Latin Amerika’da. 13'ü Brezilya’da. en tehlikeli şehirse, her 100.000 kişiden 187'sinin öldürüldüğü, inanılmaz bir cinayet oranına sahip Honduras’ın ikinci kenti olan San Pedro Sula. | TED | 40 من 50 مدينة الأكثر خطورة في العالم موجودة هنا في أمريكا اللاتينية، 13 في البرازيل، والأخطر هي سان بيدرو سولا مدينة الهندوراس الثانية، بنسة مهولة من جرائم القتل 187 جريمة لكل 100000 شخص. |
Yani savaştan etkilenen bir devlette yaşayan biri için en tehlikeli dönem muhalefetin sona ermesinden sonra başlıyor; Barış anlaşması imzalandıktan sonra. | TED | لذا فإن الوقت الأكثر خطورة على حياة شخص يعيش في دولة بها قتال هي فترة ما بعد توقف القتال؛ فترة ما بعد توقيع اتفاقية سلام. |
Bunlar en tehlikeli hastalar için kullanılan hücrelerimiz. | Open Subtitles | هذه حجرات المرضى الأكثر خطورة. |