Phu Bai, savaşın en kanlı katliamlarından biriydi. | Open Subtitles | فو بي كان أحد المذابح الأكثر دموية الحرب. |
Ayrıca Amerika tarihinin en kanlı yılı. | Open Subtitles | إنه أيضًا العام الأكثر دموية في التاريخ الأمريكيّ. |
Bu en kanlı savaş olacaktı. | Open Subtitles | هذه ستكون المعركة الأكثر دموية حتى الآن |
Bu, Avrupa'nın bildiği en ölümcül, en zalim savaştı. | Open Subtitles | كانت الأكثر دموية ووحشية لم تعرف أورويا مثلها من قبل |
Depo 8'deki en ölümcül obje Çin Orkidesi denen bir şeymiş. | Open Subtitles | لذلك، على ما يبدو القطعة الأثرية الأكثر دموية في المستودع الثامن شيء يُسمى زهرة الأوركيد الصينية |
Araştırmacılar bunu, şehir tarihindeki en ölümcül patlama olarak adlandırdılar. | Open Subtitles | في ما أطلق عليه المحققون الإنفجار الأكثر دموية في تاريخ المدينة. |
Girdiğimiz en kanlı çarpışmaya girmek üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك خوض المعركة الأكثر دموية. |
Bu sabah, işgalin başlamasından beri yapılan en kanlı saldırıda yüzlerce kişi öldü. | Open Subtitles | المئات قتلوا هذا الصباح ...(في الهجوم الأكثر دموية في (العراق منذ بداية الإحتلال... |
Burada, Gettysburg'de, en kanlı savaşlardan..." | Open Subtitles | -فرانسيس" " هنافي"غيتيسبيرغ" إحدى المعارك الأكثر دموية... |
Hakli, kiz görüp görecegimiz en ölümcül Ölüm Taciri. | Open Subtitles | انه محق، انها تاجره الموت الأكثر دموية التي لدينا |
Haklı, kız görüp göreceğimiz en ölümcül Ölüm Taciri. | Open Subtitles | انه محق، انها تاجره الموت الأكثر دموية التي لدينا |
Bahçe, hapishanenin en ölümcül yeridir. | Open Subtitles | ساحة هو الأكثر دموية جزء من السجن. |
en ölümcül tutuşun ne olduğunu söyleyeyim sana. | Open Subtitles | سأخبركم مالصيد الأكثر دموية . |