BHÇ'de test edilecek en ünlü teorilerin birkaçı ona ait. | Open Subtitles | له بعض النظريات الأكثر شهرة التي سيتم اختبارها في المصادم |
İngilizce'deki en ünlü yanlış aktarımdır ve sen de bu hataya düştün. | Open Subtitles | انها أخطأ في الاقتباس الأكثر شهرة في اللغة الإنجليزية، وفعلت ذلك فقط. |
Seni Londra'nın En popüler ve en çok kazanan oyun yazarı yaptığımın farkındayım. | Open Subtitles | انا اخطط لجعلك الأكثر شهرة وبالتالي الأكثر نقودا ونجاحا ككاتب مسرحيات في لندن |
Şurası açıktır ki, içlerinde heyecan veren hiperaktivitesi ile En popüler olan Groucho'dur. | Open Subtitles | من الواضح جداً أن جروتشو الأكثر شهرة فيما بينهم بنشاطه الزائد وانفعاله الدائم هو الممثل للأنا العليا |
Bu küçük bir dolos. en bilinen mucit ise ismini ilk kez duyduğunuz Eric Merrifield'dir. | TED | هذا دولوس صغير، وإريك ميريفيلد هو المخترع الأكثر شهرة الذي لم تسمع عنه أبدا. |
Muhtemelen Çin'in en meşhur hayvanı ama çok nadiren görülebiliyor. | Open Subtitles | من المحتمل ان يكون الحيوان الأكثر شهرة في الصين، لكن قليل جدا من رآه. |
Kanserlerin en ünlüsü. Evet öyle. | Open Subtitles | -إنه السرطان الأكثر شهرة |
Ve tarih boyunca, en ünlü devlerin çoğunda akromegali var. | TED | وعبر التاريخ، العديد من العمالقة الأكثر شهرة كان لديهم تضخم في الأطراف. |
Vardığım sonuç, dünyanın en ünlü arkeoloğundan sürekli duyduğumuz cümleyle çelişiyor: "Onun yeri müze!" | TED | بعد كل ذلك، استنتاجي يتناقض مع قرار عالم الآثار الأكثر شهرة في العالم: ''هذا ملك للمتحف'' |
en ünlü, en sağlam sürüyü Yellowstone Millî Parkı'nda seyrettim. | TED | وشاهدت القطيع الأكثر شهرة واستقرارًا بحديقة يلوستون الوطنية. |
Belki bazılarınız farkında olmayabilir ama dünyanın en sefil toplumları, en ünlü arkeolojik bölgelerle iç içe yaşamakta. | TED | البعض منكم قد لا يكون على علم بأن بعض أفقر مجتمعات العالم تتعايش مع بعض من المواقع الأثرية الأكثر شهرة في العالم. |
en ünlü Pisagor üçlülerinden biri 3, 4, 5 ve bu üçgen satranç tahtanızın her yerinde saklanıyor. | TED | واحدة من ثلاثية فيثاغورس الأكثر شهرة هي 3، 4، 5، وهذا المثلث يختبئ في كل مكان من رقعة الشطرنج. |
Londra'nın en ünlü cerrahının karısı olarak oturup evde çocuk büyütmek istemiyorum. | Open Subtitles | و أن أبقى فى ترف بواسطة جراح لندن الأكثر شهرة |
Bir sürü insanı benim için dünyadaki En popüler şarkıyı yapmaları için tuttum. | Open Subtitles | دفعت لكل هذه الناس حتى يصنعون لي الأغنية الأكثر شهرة في العالم |
En popüler uygulamaların neler olduğuna bakalım. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون من المفيد أن نعلم ما التطبيقات الأكثر شهرة في الماضي |
Aynı cinsten hoşlanmanın üstesinden gelmeye çalışmanın En popüler sebebi homoseksüellikleri yüzünden aileleri ya da sevdikleri kişi tarafından reddedilenlerin kabul görmek istemeleri olmuştur. | Open Subtitles | الدافع الأكثر شهرة لمحاولة تجاوز الإنجذاب الشاذ هي الحاجة للقبول من أحد الوالدين او الأحباب |
Gelmiş geçmiş En popüler bilgisayar oyunu karakteri. | Open Subtitles | كلّا، هو أحد الشخصيات الأكثر شهرة في عالم الألعاب على الإطلاق. |
Gelmiş geçmiş En popüler bilgisayar oyunu karakteri. | Open Subtitles | هو أحد الشخصيات الأكثر شهرة في عالم الألعاب على الإطلاق. |
Şu an okuldaki En popüler kız sensin değil mi? | Open Subtitles | أقصد، أنت الفتاة الأكثر شهرة في المدرسة الآن، صحيح؟ |
Bu tarzdaki en bilinen film ishal bir sincabın bir saatlik çekimi. | Open Subtitles | الفيلم الأكثر شهرة في هذا النوع هي اطلاق النار لساعات طويلة من السنجاب مع الإسهال. |
Bu en bilinen örnek, Tadao Ando'nun Işık Kilisesi. | TED | وهذا هو المثال الأكثر شهرة ، كنيسة تاداو أندو كنيسة الضوئية . |
Yangtze'yi saran dağ kollarından yukarıya doğru ilerledikçe Çin'in en meşhur hayvanını kurtarmak için kurulmuş başka bir rezerv bölge projesi karşımıza çıkıyor. | Open Subtitles | بعيدا ، على طول روافد جبل يانقتزي مشروع الحماية الطموح الآخر يحاول حماية مخلوق الصين الأكثر شهرة. |
Çiftçiler yeni hasatlarına yönelirken Çin'in en meşhur hayvanın gizli hayatı da nihayet gün yüzüne çıkıyor. | Open Subtitles | بينما يهتم المزارعي بمحاصيلهم الجديدة، الحياة السرية لحيوان الصين الأكثر شهرة تعرف أخيرا. |
Muhtemelen en ünlüsü Electronic Disturbance Theatre'dır. | Open Subtitles | ربّما الأكثر شهرة كانوا... (مسرح الإزعاج الإلكتروني). |