Elimizdeki teknoloji biyonik kulaktan 40 kat daha ucuza uygulanabilir, bu da teknolojiyi tüm dünyaya, en fakir ülkelere bile erişilebilir kılıyor. | TED | أما هذا الاختراع فهو أرخص من زرع القوقعة بأربعين مرة، مما يفتح الباب أمام هذه التقنية عالمياً حتى في البلدان الأكثر فقراً. |
Sonra beklentilerimizin dünyanın en fakir ülkelerindeki insanların beklentileriyle aynı seviyeye taşımak için ne yapmamız gerektiğini sorguladık. | TED | وبدأنا نفكّر بما تتطلبه تسوية مستويات طموحنا بمستويات طموح المجتمعات الأكثر فقراً في العالم. |
Şahsen, dünyanın en fakir bölgelerinin, onların ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulduğunu görmesini sağlayacak öneriler sunmaktayım. | TED | ولقد قمت بالفعل بتقديم إقتراحات من شأنها أن تسمح للأجزاء الأكثر فقراً من العالم بالإحساس بأن حاجاتها الخاصة |
en fakir çocukları alıyorlar, ve liselerinden mezun olan öğrencilerin yüzde 96'sı 4 yıllık üniversiteleri kazanıyorlar. | TED | هم يأخذون الأطفال الأكثر فقراً, وأكثر من 96% من خريجي الثانوية لديهم يلتحقون بالجامعة. |
Onlar madendeki en iyi işçilerdi ama daha yoksul ve çaresiz işçilerle rekabet edemeyecek kadar çok maaş alıyorlardı. | Open Subtitles | "أفضل عاملان في المنجم" "وأصبح الذين يتقاضون أجوراً مرتفعة" "يتنافسون مع الرجال الأكثر فقراً ويأساً" |
Tabii, ama Sunaquot hepsinin içinde en çaresiz olanı. | Open Subtitles | أجل , لكن نحن " ساناكواد " الأكثر فقراً وضياعاً من الجميع |
Bunlar, İngiltere'nin ve Galler'in küçük bölgeleri, en yoksullar sağda, en zenginler solda. | TED | لمناطق صغيرة في المملكة المتحدة و ويلز -- كما ترون الأكثر فقراً على الجهة اليمنى والأكثر ثروة على الجهة اليسرى . |
Ama kalifiye olmayan göçmenlerin, toplumumuzdaki en fakirlerin ücretlerinde azalmaya neden olabileceği ve ev fiyatlarında da baskı yaratabileceği yeniden dağıtıcı etkiler de olduğunun farkında olmalıyız. | TED | ولكن يجب علينا أن نكون واعين تماماً أن هنالك تبعات إعادة توزيع، الشيئ المهم، أن العمالة غير الماهرة قد تقود إلى تقليل الأجور بالنسبة للفئة الأكثر فقراً في مجتمعاتنا وتشكل ضغطاً كذلك على أسعار المنازل. |
en zenginle en fakir ülkeler arasında, fakir ülkelerin kendi kendilerine yetebilecekleri bilinciyle ve tarım için gerekli yatırımı da sağlayarak bir köprü kurmalıyız, böylece Afrika yiyecek ithalatçısı değil de, yiyecek ihracatçısı olsun. | TED | يجب علينا اذاً بناء علاقة صحيحة بين الدول الغنية والدول الأكثر فقراً تستند على رغبتنا في أن يصبحوا قادرين على إعالة أنفسهم بالإستثمار الضروري لزراعتهم، حتى أن افريقيا ليست مستورداً صافياً للغذاء، لكن مصدراً للغذاء. |
Hung Fat en fakir olanı. | Open Subtitles | الدهن المعلّق الأكثر فقراً |
Kullandığımız ölçü, - çünkü anlaması kolay ve bilgisayarınıza indirebilirsiniz- her ülkede, en üstteki yüzde 20'nin en alttaki yüzde 20'den ne kadar daha zengin olduğu. | TED | أداة القياس التي إستخدمناها والتي من السهل فهمها والحصول عليها . هي ماهو الفارق في الدخل بين الطبقة التي تمثل ال20% الأكثر ثروة عن نفس النسبة التي تمثل 20% الأكثر فقراً في كل دولة . |
İklim değişikliğini ele alın. İklim değişikliği diye bir sorunla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini biliyoruz, aynı zamanda küresel bir karbon pazarı kurduğumuzda bununla başa çıkabilmeleri için dünyanın en fakir ülkelerine daha çok kaynak aktarmamız gerektiğini de biliyoruz, fakat insanların üzerinde hemfikir olduğu bir sorunla başa çıkabilecek bir kurumun halen olmaması tam bir skandal değil midir? | TED | نأخذ تغير المناخ. أليس من المشين إطلاقاً أن لدينا أوضاع حيث أننا نعلم أن هناك مشكلة تغير المناخ، حيث نعلم أيضاً أن ذلك سيعني بأننا يجب أن نقدم موارد أكثر الى الدول الأكثر فقراً للتعامل مع ذلك، حينما نريد خلق سوق عالمي للكربون، لكن ليس هناك مؤسسة عالمية قد تمكن الناس من الإتفاق عليها للتعامل مع هذه المشكلة؟ |