Çeneni kapat ve hemen çantaları bırak! | Open Subtitles | لم يبقى الكثير من الوقت اغلق فمك اللعين والقي الأكياس الان |
Biz çocuklar için en gerçekçi hedef ne olabilir diye düşündük: plastik torbalar. | TED | لذا قمنا بالبحث عن هدف واقعي بالنسبة لنا كأطفال: الأكياس البلاستيكية. |
Marie, bir saniye bekle, olur mu? Sonra Poşetleri boşaltmana yardım edeceğim. | Open Subtitles | امهليني ثانية وسأساعدك على تفريغ هذه الأكياس |
Hava yastığı açıldı. Bebeğimi ve ailemi kontrol edemez misiniz? | Open Subtitles | الأكياس الهوائية شغلت، إذا أمكنك فقط الإطمئنان على طفلي وعائلتي |
Güçlüyüm de aynı zamanda. Bütün gün çuval taşıyabilirdim. | Open Subtitles | و قويّاً، أيضاً اعتدتُ أن أحمل الأكياس طوال النهار. |
O çuvalları dışarı çıkarmamız gerek. | Open Subtitles | آسف يا سيدى لدى أوامر بأن أحضر بعض هذه الأكياس للخارج |
Nemlenirlerse, bende plastik çanta var. | Open Subtitles | إن كانت ما تزال رطبة، لدي بعض الأكياس البلاستيكية |
Hava yastıkları, bayılıyorum şunlara. Onu gördünüz mü? | Open Subtitles | الأكياس الهوائية يجب أن تحبها هل رأيته ؟ |
Neden arabaya zorla girip hava yastıklarını çalmış olabilirler ki? | Open Subtitles | لم عساهم يقتحمون ويسرقون الأكياس الهوائيه؟ |
Eğer tayfanıza bu çantaları arabaya götürmelerini söylerseniz biz de mallarınızı verip, uğurlarız sizi. | Open Subtitles | والآن لو أنك ستطلب من حاشيتك نقل هذه الأكياس إلى السيارة فسوف نسمح لك بتغليفها وتحميلها عبر الطريق |
Şimdi sana gününü göstermeden önce şu çantaları ver bakalım, homo. | Open Subtitles | ،أعطني الأكياس, أيها الشاذ قبل أن أجعلك تمص قضيبي السمين، ما رأيك ؟ |
Ben sadece plastik torbalar toplar ve onları satarım. | Open Subtitles | أنا فقط أجمع الأكياس البلاستيكية و ابيعهم |
Normalde yardıma ihtiyacım olmaz, ama torbalar çok ağır olduğundan, belim ağrıdı biraz. | Open Subtitles | في العادة لا أحتاج إلى أيّ مساعدة ولكّن ظهري كان يؤلمني بسبب ثقل الأكياس |
Poşetleri boşaltma vaktim geldi, değil mi? | Open Subtitles | ستكون مهمتي هي افراغ هذه الأكياس أليس كذلك؟ |
Sonra hatırlar ve çantandan Poşetleri çıkartıp her şeyi yeniden paket ettirirdin. | Open Subtitles | و من ثم أنتِ تتذكرين و تُخرجين الأكياس من حقيبتك و من ثم تجعليني . أرتب كل شيء مرة أخرى |
İleri sürüş tekniklerinde, arabayı bir yerlere çarparsınız, hava yastığı açılır. | Open Subtitles | واجبة للتدريب التقنى, فأنتَ تصدم كثيراً، و الأكياس الهوائية قد تنفجر. |
- Adil değil, biliyorum. - çuval yarışına girdin mi hiç? | Open Subtitles | أعلم أنها هذا ليس عادل - هل جربت مرة سباق الأكياس ؟ |
Canınız tatlıysa, ölmek istemiyorsanız çuvalları sıkı sıkıya doldurun! | Open Subtitles | ضعوهم بالداخل احضروا المزيد من الأكياس هنا |
- Sadece bir boyun spazmı var. - çanta düşürmeyin, seni duyarsınız. | Open Subtitles | لقد حصلت على تشنج الرقبة لتوي لا توقعي الأكياس ، ستسمعك |
Efendim, şükür ki hava yastıkları açılmış! | Open Subtitles | سيدي .. حمداً للرب أن الأكياس الهوائية عملت |
Tamam benim saymamla hava yastıklarını şişireceğiz. | Open Subtitles | حسناً , بعد أن أنتهي من العد , سوف نرفع الأكياس |
Bayanın dediği gibi çift poşet koy. Anladın mı? | Open Subtitles | تأكد من مضاعفة الأكياس كما تقول السيدة مفهوم |
- poşetler hem ağır hem de derine gömülüydü. sanmıyorum. | Open Subtitles | الأكياس ثقيله وكانت محفوره بعمق لا اظن ذلك |
Tabi, eminim bu poşetlerde , seni tutuklatacak bir şeyler vardır. | Open Subtitles | أجل، متأكدة أنه يوجد شيء في تلك الأكياس يمكننا اعتقالك بسببها |
Oscar De La Hoya'daki antrenman kampında çalışıp kum torbalarına vururdum. | Open Subtitles | سأذهب لمركز تدريب الملاكم أوسكار دي لاهويا وسأقضي يومي أضرب وألاكم الأكياس الثقيلة. |
Gerçekten çok sevimliydiler. Çok şirindiler. Küçük kepler ve küçük çantalar. | Open Subtitles | أشياء صغيرة لطيفة جداً أَعني، بعض الأغطية و بعض الأكياس الجيدة |
Peki şimdi tüm bu paketleri tek başıma taşımaya çalıştığımın da farkında mısın? | Open Subtitles | الآن هل يمكنك أن تراني وأنا أحاول حمل كل هذه الأكياس بنفسي ؟ |